Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 26827 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 34761 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, dava konusu aracı 26.05.2011 tarihinde davalıdan 30.500 TL bedelle satın aldığını, aracın satın alınmasından sonra kendisinin kullanımında olduğu sırada çalıntı olduğu gerekçesiyle savcılık tarafından araca el konulduğunu ileri sürerek;satıcı davalıya ödenen 30.500 TL TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı savunmasında, oto satış galericiliği yaptığını, dava konusu aracı bir başkasından satın alarak davacıya sattığını, aracın çalıntı olduğunu bilmediğini ve aracın gerçek satış bedelinin 15.500 TL olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Somut olay değerlendirildiğinde, davalının savunmasında oto satış galerisi işlettiğini beyan ettiği ve bu işi meslek edindiği anlaşılmakla 4077 sayılı yasa kapsamında davalının satıcı sıfatını taşıdığı, davacının da tüketici kapsamında olduğu, bu itibarla davaya bakmanın Tüketici Mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14.9.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.