MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı şirket tarafından inşa edilerek satışa sunulan.....'deki ...” adlı projeden .. blok ... nolu bağımsız bölümü 08.06.2005 tarihinde satın aldığını, 22.02.2007 tarihinde konutun teslim edildiğini, yerleşim planlarında, tanıtım kataloglarında, broşürlerde, maketlerde spor alanlarının siteye ait olduğu bildirilmesine, bu şekilde inanç oluşturulmasına rağmen bu alanın mülkiyetinin siteye ait olmadığını, davalı şirketin de bu konuda kat malikleri yönetim kuruluna karşı gönderdiği 08.02.2008 tarihli ihtarname ile böyle bir sorumluluğu ve taahhüdünün olmadığını bildirdiğini, eksik ifanın söz konusu olduğunu ileri sürerek sosyal tesislerin site içinde yapılmamasından dolayı fiili zarar olarak şimdilik 28.000.00.TL, satın alınan bağımsız bölüm değerinde vuku bulmayan değer artışından dolayı yoksun kalınan kar nedeniyle şimdilik 2.000.00.TL ile 10.000.00.TL manevi tazminatın yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile de, 2.000.00.TL'lık talebini artırarak toplam 18.375.00.TL' nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, eksik ifa nedeniyle açılan davanın kabulüne, 2.000,00 Tl.nin davanın, 16.375,00 TL.nin ıslah tarihinden olmak üzere 18.375,00 TL.nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fiili zarar nedeniyle açılan davanın reddine, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı eldeki dava ile 18.750,00TL değer kaybı,28.000,00 TL fiili zarar ve 10.000,00 TL manevi tazminat talebi adı altında toplam 56.375,00 TL nin davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece,bozma doğrultusunda fiili zarar nedeniyle açılan davanın da reddine karar verildiği halde davalı lehine 1.455,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine reddedilen 28.000,00 TL üzerinden nisbi olarak hesaplanan 3.360,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7.maddesi gereğidir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın hüküm fıkrasının 7.bendinde yer alan "1.455,00 TL" söz ve rakamlarının hükümden çıkartılarak yerine “3.360,00 TL” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14.9.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.