Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26775 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25273 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 2009 yılı teftiş sonuçlarına göre düzenlenen 23.07.2012 tarihl...ilamına göre davalı şirkete 744.865,33 TL fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek, yapılan bu fazla ödemenin ödendiği tarihten işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davacının iddia ettiği fazla ödemelerin .... ilamında 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesinden ve fiyat farkından kaynaklanan fazla ödemeler olmak üzere 2 başlık altında bildirildiğini, söz konusu ödemelerin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 5510 sayılı yasa gereğince yapılan indirimlerin hazinenin sağladığı bir indirim olduğundan idarece talep edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki dava ile 23.07.2012 tarihli... ilamına göre davalı şirkete fazla ödenen 744.865,33 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece iş ve sosyal güvenlik uzmanı, avukat ve mali müşavir bilirkişilerden oluşan heyet raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; davacının dayandığı Sayıştay ilamında kamu zararına sebep olduğu ileri sürülen fazla ödeme kalemleri iki başlık altında toplanmış olup, bunlardan ilki 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesi hükmü gözönüne alınarak yapılacak ödemeden %5 prim tutarının düşülmesi gerekirken ödenmeye devam edilmesi sonucu fazla ödenen 117.839,46 TL, diğeri ise işçilik dışındaki diğer unsurlara ilişkin fiyat farkı hesabının yapılmaması veya yanlış yapılması sonucu sebebiyet verildiği ileri sürülen 618.669,95 TL'dir. Mahkemece kurulan hükme ilişkin gerekçede fiyat farkına ilişkin fazla ödemeye değinilmediği gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da fiyat farkına ilişkin talebin haklılığı noktasında bir tespite yer verilmediği anlaşılmakta olup, söz konusu bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. O halde Mahkemece, .... uzmanı bir bilirkişinin de yer aldığı konusunda uzman bilirkişi heyetinden taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yetersiz bilirkişi raporu ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.9.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.