Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2676 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 9545 - Esas Yıl 2008





Taraflar arasındaki tespit ortaklığın tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Davacı banka, davalı A... İnşaat A.Ş.'nin kendisinden aldığı krediyi ödemediğini, bu nedenle bu davalının, davalı G...-A... adi ortaklığındaki tasfiye hissesine haciz konulduğunu öne sürerek, ortaklık sona erdiği halde tasfiye işlemleri ortaklarca yapılmayan adi ortaklığın tasfiye işlemlerini yapmak üzere üçüncü bir şahsın tasfiye memuru tayin edilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, yargılama sırasında adi ortaklığın tasfiye işlemlerinin başlatıldığı gerekçesiyle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı bankadan, genel kredi sözleşmesi ile kredi alan davalı A... İnşaat A.Ş/nin kredi borcunu ödememesi üzerine, davacı banka tarafından bu davalının diğer davalı G...-A... adi ortaklığındaki tasfiye payına haciz konulduğu, dosyadaki delillerden anlaşılmıştır. Davacı banka, BK'nın 535. maddesinin 3. bendi gereğince ortaklığın sona erdiğini, ancak ortaklarca tasfiye işlemlerinin yapılmadığını belirterek, tasfiye memuru tayin edilmesi talebiyle bu davayı açmıştır. Yargılama sırasında, davalı adi ortaklık tarafından, ortaklığın kuruluş amacının ortadan kalkması nedeniyle ortaklığın 01.06.2007 tarihli ortaklar kararı ile tasfiyesine karar verildiğinin bildirilmesi üzerine, mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Oysa mahkemece yapılacak iş, tasfiyenin yapılması için davalılara süre verilmesi ve bu süre içinde tasfiyenin tamamlanmaması halinde tasfiyeyi BK'nın 538 ve devamı maddeleri hükmüne göre bizzat yapmaktır. Mahkemece aksi düşüncelerle, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.