MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı avukat olduğunu,davalıların vekili sıfatıyla takip etmiş olduğu... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/2026 Esas ve 2001/212 Karar ile yine .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/406 Esas ve 2001/561 Karar sayılı dava dosyaları sonucunda toplam 54.736.180,00 TL avukatlık ücretinin ödenmediğini ileri sürerek,davalılardan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Bir kısım davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiş;hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun HMK 297.maddesinin b fıkrası gereğince,“ Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini “,aynı maddenin 2. fıkrasında ise,” Hükmün sonuç kısmında,gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin,taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların,sıra numarası altında; açık,şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda,davacı dava dilekçesiyle talepte bulunurken, davalı olarak ... isimli kişiyi davalı olarak göstermemiştir....'ın yargılama aşamasında davacı tanığı olarak dinlenilmiş olduğu dosya kapsamı ile sabittir.Kaldı ki davacı vekili de ...'ın davalı olmadığını beyan etmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda davalı taraf olarak aleyhinde hüküm tesis edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda davalı olmadığı halde ... aleyhine hüküm tesis edilerek infazda tereddüt uyandıracak nitelikte bulunması nedenleriyle mahkemece verilen karar,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun HMK 297.maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince hükmün BOZULMASINA, 2.Bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 09.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.