Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26634 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19955 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıdan 14.04.2013 tarihinde.... marka cep telefonunu 1.949.00.TL' ya satın aldığını, 13.11.2013, 09.12.2013, 1.12.2013 tarihlerinde telefonun arızalandığını, arıza nedeniyle her seferinde yeni telefon verildiği söylenmesine rağmen 22.01.2014 tarihinde cep telefonunun yine arızalandığını, cep telefonunun arızalanmasından dolayı yararlanmamasının devamlılık arzetmesinden dolayı cep telefonunu iadesi ile ödediği bedelin tahlisini istediğini bildirmesine rağmen bu talebinin davalı tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek ayıplı malın iadesi ile ödediği 1.949.00.TL' nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacının daha önceden cep telefonunun yenisi ile değiştirilmesi hakkını kullandığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak tüketicinin dava tarihi olan 04.02.2004 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Kanun çerçevesinde seçimlik haklarını kullanma istemine ilişkindir. Davaya konu cep telefonu 14.04.2013 tarihinde satın alınmış olup cep telefonu garanti süresi içerisinde arızalanmış, davacı üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu ve ayıp nedeniyle üründen faydalanmamanın süreklilik arzettiğini ileri sürerek sözleşmeden dönme hakkını kullanarak cep telefonunun iadesi ile ödenen bedelin tahsilini istemiştir. 4077 sayılı Kanunun 4/3. maddesi gereğince, imalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur ancak 4077 sayılı Kanunun mezkur maddesi gereğince tüketiciye karşı sorumlu olan davalılara karşı ayıp ve seçimlik hak iddiasının kabul edilebilmesi için 14.06.2003 tarihli, 25138 sayılı Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik esas alınarak uyuşmazlık çözümlenmelidir. Buna göre Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 13. madde gereğince davalılar malın; garanti süresi içinde, gerek malzeme ve işçilik gerekse montaj hatalarından dolayı arızalanması halinde işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamirini yapmak veya yaptırmakla yükümlü olduğu gibi 14. madde gereğince tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen tüketicinin malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilmesi için, malın; tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, 14.04.2013 tarihinde satın alınan cep telefonunun garanti süresi içerisinde 13.11.2013, 09.12.2013, 31.12.2013 tarihlerinde arızalanması üzerine yetkili servis tarafından her arızadan sonra yenisi ile değiştirildiği ancak yeni cep telefonunun da kısa bir süre sonra 22.01.2014 tarihinde yine arızalandığı, davacının bu model cep telefonundan yararlanamamasının süreklilik kazandığı mevcut dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, az yukarıda açıklanan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Garanti Belgesi Uygulama Esasına Dair Yönetmelikteki öngörülen şartların gerçekleştiğinin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.