MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyal)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 14.04.2013 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, bedelini kısmen ödediğini, 15.04.2013 tarihinde sözleşmedeen cayma hakkını kullanıp, 21.04.2013 tarihinde sözleşmenin iptalini sağladığını, ancak kendisinden davalı tarafça haksız olarak 2000 TL cayma bedeli alındığını ileri sürerek, kendisinden haksız olarak tahsil edilen 2000 TL'nin faiziyle iadesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, taraflar arasında imza edilen devre mülk sözleşmesinde davacıdan alınan cayma bedelinin düzenlenmiş olduğunu, davacının bu hükmü bilerek ve kabul ederek sözleşmenin tarafı olmayı tercih ettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, cayma bedelinin sözleşme hükmüne konulduğu ve davacının bunu bilerek ve kabul ederek imzaladığı, Ahde vefa ilkesi gereği sözleşmenin bağlayıcılığı söz konusu olduğu, davacının hür iradesiyle imzaladığı sözleşmeden pişman olarak dava açmış olduğu ve iradeyi sakatlayan hukuken korunacak bir durum tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi nedeni ile davacı taraftan alınan cayma bedelinin iadesi talebine ilişkindir.Her ne kadar; Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre mülk satış vaadi sözleşmesinde cayma hakkı ve yükümlülükleri düzenlenmiş ise de; Devre tatil sözleşmesinin tüketici ile karşı taraf arasında imzalanmasından itibaren tüketici on gün içinde hiçbir gerekçe göstermeksizin cayma hakkına sahiptir. Bu halde cayma hakkını kullanan tüketici aleyhine herhangi bir cezai şart veya başka bir tazminat ya da ödeme kararlaştırılamaz. Tüketicinin bu hakkı mutlaktır. Kanun koyucu devre tatil sözleşmelerinde, sözleşmenin kurulduğu safhada cayma hakkı öngörmek suretiyle tüketiciyi korumaya çalışmıştır.Sözleşmenin karşı tarafı olan sağlayıcı on günlük cayma süresi dolmadan sözleşme konusu mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını talep edemez. Aynı şekilde borçlanmayı sağlayan herhangi bir belge de isteyemez. O halde mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 8.9.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.