Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26488 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29422 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile yapılan sözleşme gereğince kendisine ait taşınmazın 90.000 TL bedelle satışı hususunda anlaştıklarını, bu miktarın 35.000,00 TL'sinin davalıya ait ... plakalı sayılı aracın eşi ...'e teslimi ile peşin olarak, kalanın ise davalı tarafından bankadan kullanılacak kredi ile ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının ise taşınmazın tapusunu üzerine aldıktan sonra bankadan kredi kullandığını, taahhüt ettiği 55.000,00 TL'nin 49.000,00 TL'sini ödemesine rağmen bakiye 6.000,00 TL'sini ödemediğini, başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, davalı hakkında % 40'dan aşağı olmayan icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.Davacı eldeki davada, resmi senet ile davalıya devrettiği taşınmazın ödenmediğini ileri sürdüğü bakiye bedelinin davalıdan tahsilini istemiş; davalı ise satış bedelinin ödendiğinin resmi senet ile sabit olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. İncelenen dosya içeriğine göre; davacıya ait taşınmazın, 29.08.2008 tarih,... yevmiye no’lu resmi senet ile toplam 2.326,00 TL karşılığında davalıya devredildiği ve satış bedelinin nakden ve tamamen alındığı hususunun senet metninde yer aldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, mahkemenin isabetle benimsediği gibi, taraflar arasında düzenlenen senet resmi nitelikte olup, bu bağlamda davacının satış bedelinin ödenmediği iddiasının mülga HMUK 290. maddesi ve 6100 sayılı HMK 201. maddesi gereğince yazılı delil ile ispatı gerekmektedir. Her ne kadar, davacı, taşınmazın 90.000 TL bedelle satışında anlaşıldığına delil olarak 22.08.2008 tarihli satış protokolünü göstermekte ise de, bu protokolde davacının taraf olmadığı görülmektedir. Hal böyle olmasına rağmen, davalı asil, 10.09.2013 tarihli celsede verdiği beyanında, dava konusu taşınmaz için 90.000 TL'ye anlaştıklarını, ancak borcun tamamını ödediğini ifade etmiş olduğundan, bu beyan ikrar niteliğindedir ve artık ispat yükü davalıya geçtiğinden, davalı tüm bedelin ödendiği iddiasını ispatla mükelleftir. Bu itibarla, mahkemece ispat yükü ters çevrilmek suretiyle, davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Mahkemece, değinilen bu yön dikkate alınarak, ispat yükü davalıya yüklenmek suretiyle yapılacak yargılama sonunda varılacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.