MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıya ait aracı noter satış sözleşmesi ile davalıdan satın aldığını, davalının satış esnasında araçta ayıp bulunmadığını bildirdiğini, ancak satıştan sonra yaptığı araştırma ile aracın daha önce karıştığı kaza nedeniyle pert olduğunu, aracın bu durumunun kendisinden saklandığını ileri sürerek araç için ödediği bedel ve yaptığı masraflar toplamı 20175 TL'nin faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, ayıbın gizli ayıp olmasına rağmen davacının ayıbı öğrendikten sonra ihbar yükümlülüğüne uymadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki davada, davalıdan satın aldığı aracın gizli ayıplı olarak kendisine satıldığı gerekçesiyle ödediği bedel ve yaptığı masrafların tahsilini istemiş bulunmaktadır. Dosya içinde bulunan belgelerden ve dava dilekçesindeki açıklamalardan, dava konusu aracın 2.8.2012 tarihli noter satış sözleşmesi ile davacıya 19500 TL bedel ile satıldığı anlaşılmaktadır. Davacının satış tarihinden sonra 22.9.2012 tarihinde yetkili servise müracaat ederek aracını incelettiği ve araçta çok sayıda arıza ile tamir edildiğinin belirlendiği, davacının akabinde 25.9.2012 tarihinde eldeki davayı açtığı da sabittir. Hemen belirtmek gerekirki olayda tanık dinlenmesi koşulları bulunmadığından tanık dinlenemez ve tanık beyanı esas alınarak hükümde kurulamaz. Davacı dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanında aracın pert kaydının bulunduğunu ileri sürmüş olup, bu husus yeterince araştırılmamıştır. Öte yandan dosyaya sunulan ekspertiz raporunda gizli ayıp sayılabilecek nitelikte birçok arıza ve tamirat belirtildiği halde alınan bilirkişi raporunda aracın ayıplı veya gizli ayıplı olmadığı belirtilmiş, mahkeme ise gerekçesinde aracın pert olduğunu kabul etmiş bulunmaktadır. Bu itibarla öncelikle aracın tramer vs. bütün kayıtları ilgili yerlerden istenerek aracın pert kaydının bulunup bulunmadığı kesin olarak belirlenmeli, aracın pert kaydının olduğunun anlaşılması halinde satış bedelinin ve yapılan masrafların tahsiline karar verilmesi gerekir. Aracın pert kaydının bulunmaması halinde ise, araç üzerinde konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan araçta ayrıntılı inceleme yaptırılmak ve davacı tarafından alınan ekspertiz raporuda değerlendirilmek suretiyle araçta ayıp olup olmadığı, ayıp var ise ayıbın açık ve gizli nitelikte olup olmadığı hususunda taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ayrıntılı rapor alınmalı, araçtaki ayıpların gizli nitelikte bulunması halinde, davacının gizli ayıpları daha önceki tarihte (ekspertiz rapor tarihinden önce) öğrendiği hususunda davalıdan yasal delilleri sorulup alınarak bu husus belirlenmeli, davalının bu hususu yasal delillerle ispat edememesi durumunda davacının bu ayıpları ekspertiz rapor tarihinde öğrenip makul sürede dava açtığı kabul edilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönleri gözardı ederek eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz bilirkişi raporuna itibar ederek yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.