MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 20/01/2006-15/09/2011 tarihleri arasında hayvanların bakımı ve işyerinin temizliği işlerinde çalıştığını, iş akdinin haklı neden olmadan fesih edilmesi nedeniyle kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, resmi ve milli bayram tatilleri, hafta sonu tatili ile yıllık ücretli izin alacağının tahsilini istemiştir.Davalılar, davacının süreklilik arzedecek şekilde yanlarında çalışmadığını,kendi isteği ile işten ayrıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 390,60 TL ihbar tazminatı ile 3787,75 TL fazla mesi ücreti, 5430,55 TL hafta tatili, 914,08 TL bayram tatili, 2853 TL yıllık izin ücretinin dava ve ıslah tarihlerinden yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacının, davalılara ait işlerinde çalıştığı, aralarında yazılı bir sözleşme olmadığı ve davacının iş kanununa tabii olmadığı davacının Borçlar Kanunu hükümlerine göre hizmet verdiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacı çalışırken sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ile resmi tatil ücreti alacaklarının verilmesini istemiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki iş kanunun kapsamı dışında olan borçlar kanunu hükümlerine tabii olan bir hizmet ilişkisinden kaynaklandığından olayda iş kanununun uygulanmasına olanak yoktur. Kıdem tazminatı ve izin ücreti iş kanununa tabi sözleşmelerde işçinin yasanın 14. maddesi koşulları oluşması halinde isteyebileceği bir tazminattır. İş kanunu uygulanamayacağından kıdem tazminatı ve izin ücreti istenemez. Yanlar arasında belirsiz süreli hizmet sözleşmesi vardır. Böyle bir sözleşmenin işveren tarafından feshi halinde 24.6.1959 günlü E/32-K/26 sayılı içtihadı birleştirme kararında benimsendiği gibi davacı B.K. nun 313 ve devamı maddelerine dayanarak talepte bulunabilir. Davacının iş aktinin feshinden dolayı Borçlar Kanununun bu hükümlerine dayanarak tazminat istemeye hakkı vardır. Mahkemece davacının Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan tazminat hakları yönünden gerekli araştırma yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davacının tüm taleplerinin kabulene karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 213,00 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, 02/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.