Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24279 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 30947 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, dava dışı sigortalı hasta için usulsüz olarak ortopedik bir kısım tıbbi malzemenin reçete ve sağlık kurulu raporuna bağlanmak sureti ile kuruma faturalandırıldığını ancak malzemenin hiç hastaya teslim edilmeyerek veya niceliğe aykırı teslim edilerek kurum zararı oluşturulduğunu ileri sürerek, reçete ve kurul raporunda imzası olan kamu görevlisi davalılar ile kuruma malzemeyi fatura eden şirketin çalışanı olan diğer davalı hakkında başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, oluşan kamu zararından sorumluluklarının bulunmadığını savunarak ayrı ayrı davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, oluşan kamu zararından davalıların mesul tutulamayacağı kanaati ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı kurum tarafından temyiz edilmiştir. Dava, usulsüz olarak reçete ve ... Raporuna bağlandığı iddia olunan ve ilgili medikal şirketi tarafından hastaya teslim edilmeyen ortopedik malzeme nedeni ile oluşan kurum zararının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini dilemişler, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kamu zararı oluştuğu ancak reçete ve raporda imzası bulunan kamu görevlilerinin tıbben ve hukuken sorumluluğu bulunmadığı, sorumluluğun malzemeyi fatura edip teslim etmeyen dava dışı medikal şirketine ait olduğu bu kapsamda şirket çalışanının da sorumluluğunun bulunmayacağı belirtilmiştir. Ne var ki, davalılardan reçetede imzası bulunan doktor ... ve şirket çalışanı olarak görünen ... hakkında devam eden bir ceza yargılaması var olup bu davada henüz karar verilmemiştir. Hukuk yargılamasında Hakim beraat kararı ile bağlı olmasa bile mahkumiyet kararı ile bağlıdır. Mahkemece ceza davası bekletici mesele yapılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.