Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24198 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25753 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının avukatı olarak davalı adına dava açtığını, bunun karşılığı olan vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik 11.284,70 TL'nin tahsilini istemiştir.Mahkemece, Tüketici Mahkemelerinin Görevli Olması nedeni ile göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Davacı ile davalı arasındaki vekalet ilişkisi sebebiyle açılan davanın, mesleki faaliyet sebebiyle açılması halinde, davalı 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımayacaktır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Eldeki davada, tüm dosya kapsamına ve delil durumuna göre, davalı adına açılan davanın, davalının mesleki faaliyeti kapsamında açılıp açılmadığı anlaşılamamaktadır. Taraflar arasındaki vekalet ilişkinin, mesleki faaliyet kapsamında kalıp kalmadığına ilişkin deliller toplanıp sonucuna göre görev hususu irdelenmeli, vekalet ilişkisinin davalının mesleki faaliyeti kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, genel mahkemeler görevli olacağından, işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.