MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı müteahhit firma ile konut satım sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeye aykırı olarak konutu 8 ay gecikme ile teslim ettiğini, teslimden sonra sözleşmeye aykırı eksik ve ayıplı işler olduğunu tespit ettiğini, sözlü ve en son 11.03.2013 tarihli noter ihtarına rağmen eksik işlerin yerine getirilmediğini ileri sürerek ve HMK 107. maddesi gereği konut ve ortak yerlerdeki ayıp ve eksik işler bedelinin belirlenerek, ihtar tarihinden işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, ayrıca 8 aylık gecikme nedeniyle kira tazminatına karar verilmesini istemiş; bilahare talebini 7.172,93 TL üzerinden ıslah etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 7.172,93 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalı şirketten satın almış olduğu taşınmazın geç teslimi nedeniyle kira tazminatı ile ayıplı ve eksik işler bedelinin davalıdan tahsilini istemiş, davalı davanın reddini dilemiş, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; dava konusu taşınmazın satışına ilişkin bila tarihli sözleşmenin tarafı davacı ... olmasına karşılık, tapu kaydına göre dava tarihi itibariyle taşınmazın maliki dava dışı Ümmügülsüm Yabasun olup, taşınmazın dava dışı Ümmügülsüm Yabasun adına tescili ile davacının sözleşmeden doğan talep haklarını tapu malikine devrettiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, davacının bu davada aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. O halde Mahkemece, taşınmazın dava dışı Ümmügülsüm Yabasun adına tescili ile davacının sözleşmeden doğan haklarını tapu malikine devrettiği gözetilerek, aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 129,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.