Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 24099 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10601 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalının o tarihte yetkilisi olduğu .... Konut Yapı Kooperatifindeki hissesinin devri için 30.07.1999 tarihinde anlaşma yaptıklarını ve hissenin devredilerek kooperatif kayıtlarına işlendiğini, aralarındaki anlaşma gereği inşaat bitene kadar kendisinin hisse devri sırasında ödediği bedel dışında başkaca bir para ödemeyeceğinin ve aidat ödemelerinin davalı tarafından yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak yönetimin değişmesinden sonra bu ödemelerin yapılmadığı gerekçesiyle kooperatif tarafından aleyhine işlem başlatıldığını, davalı aleyhine... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada davalı tarafından 13 adet tahsilat makbuzu fotokopisi sunulduğunu, kendisinin davacı/karşı davalı ve dava dışı kooperatifin davalı/karşı davacı olduğu... 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/852 esas sayılı dosyasında davalının diğer dava dosyasına sunmuş olduğu 13 tahsilat makbuzundan 10.03.2001 tarihli 500 TL bedelli ve 16.01.2006 tarihli 38.000 TL bedelli iki adet makbuzun bilirkişi hesaplamasında dikkate alınmadığını ve bu makbuzların sahte olduğunun ileri sürüldüğünü, bu iki makbuz dikkate alınmaksızın davanın sonuçlandığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 38.500 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 38.500 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile, davalıdan devraldığı kooperatif hissesine ilişkin davalının ödemekle yükümlü olduğu aidatların ödenmemesi nedeniyle uğramış olduğu zararın tazminini istemiştir. Mahkemece isabetli olarak zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; Asliye Ticaret Mahkemesinde alınan bilirkişi raporlarına göre davacı tarafından kooperatife yapılan ödemenin 52.160 TL olduğu ve hala 24.440 TL borcu olduğu, davacının kooperatif üyeliğine ilişkin bedeli peşin olarak davalıya ödeyerek devralmasına rağmen yeniden aidat ödemek zorunda kaldığı ve dava konusu edilen ve davalı tarafından kooperatife davacı adına yatırıldığı iddia edilen makbuz bedellerinin yatırılmadığı, böylece davalının sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; Mahkemece karara gerekçe gösterilen ve davalının taraf olmadığı... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/47 esas sayılı dosyası feragat ile sonuçlanmış olup, eldeki dava bakımından kesin delil niteliği taşımamaktadır. O halde Mahkemece, dosyada mevcut deliller ile kooperatif kayıtları da değerlendirilerek ve gerekirse konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.