MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, emlakçı olduğunu, davalı ile aralarında 07/03/2012 tarihinde tellallık sözleşmesi akdedildiğini, davalıya gösterilen taşınmazlardan bir tanesinin davalının akrabası olan ... tarafından 21.05.2012 tarihinde satın alındığını, davalının sözleşmede yer alan akrabalık ilişkileri veya sair ilişkiler içinde bulunduğu kurum, eş, dost gibi 3. şahıslarca kiralandığı veya satın alındığı takdirde, satın alınan taşınmazın gerçek değerinin % 3'ü nispetindeki tellaliye ücretini ödeyeceği taahhüdüne aykırı davranarak ödemesi gereken tellallık ücretini ödemediğini, satış bedeli olan 620.000 ABD doları üzerinden % 3 komisyon bedeli+KDV olmak üzere 39.394 TL'nin tahsili için İstanbul 8. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2162 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak satın alınan taşınmazın kendisine gezdirilmediğini, davalının bu taşınmazı sözleşmeye sonradan ilave ettiğini, bu taşınmazın kayınbiraderi tarafından internet sitesinde görülerek ve mal sahibine ulaşılmak suretiyle eşi ve kayınbiraderi tarafından satın alındığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... komisyon sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlattığı takibe vaki itirazın iptaline ilişkin olarak eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacının bu taşınmazı kendisine gezdirmediğini, taşınmazın kayınbiraderi tarafından internet ilanından görülüp mal sahibi ile irtibata geçilerek eşi ve kayınbiraderi tarafından satın alındığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece tanık beyanlarına dayanılarak satışın internet ilanı üzerine gerçekleştiği, davacının satışın gerçekleşmesi için tarafları bir araya getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 07.03.2012 tarihli ... komisyoncusu ile müşteri arasındaki akit başlıklı sözleşmeye göre adresi açıkça yazılı olan üç adet taşınmaz davalıya gösterilmiş olup, davalının bu taşınmazlardan birini satın aldığı takdirde taşınmazın gerçek değerinin % 3 nispetinde tellallık ücreti ödeyeceği, keza taşınmazın kendisinden başka ortak olduğu veya temsil ettiği şirketlerce, usul ve füruca, akrabalık dereceleri kanıtlanmış ya da sair ilişkiler içinde bulunduğu kurum, eş, dost gibi üçüncü şahıslarca satın alındığı takdirde tellalliye ücreti ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmede dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya gösterildiği yazılı olup, taraflar arasında düzenlenen bu sözleşme geçerlidir. Bunun aksinin davalı tarafça aynı mahiyette bir delil ile ispatlanması gerekir. Üstelik davalı bu sözleşmeyi imzaladığını kabul etmektedir. Davada dayanılan sözleşme düzenlendikten sonra evin 04.05.2012 tarihinde davalının eşi ve kayınbiraderine ½ 'şer hisse ile satıldığı konusunda da ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki sözleşmenin iptal edildiği iddia ve ispat edilemediğine göre davacı tellalın tellallık ücretine hak kazandığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile tanık beyanları esas alınarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.