Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24072 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32762 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davacılar vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacılar, 18/02/2012 yılında vefat eden...'ın yasal mirasçıları olduğunu, muris... ile davalı banka arasında 180.000,00 TL değerinde konut kredisi sözleşmesi yaptığını, ayrıca davalı banka şirketi tarafından yapılan teklif ile banka ve... arasında 25/11/2011 tarih 101000018179720 poliçe nolu .... Bünyesinde Ferdi kaza sigortası yapıldığını, 25/11/2011 tarihinde yapılan sigorta sözleşmesi kapsamında lehdar...'in üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip sözleşmeye uygun davranarak primlerini ödediğini, sözleşmenin lehtarı olan...'in vefatı üzerine yasal mirasçıları olarak davalı bankaya vefatı bildirdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla icra takibi tazyiki ile ödemek zorunda kalınan 114.483,00 TL'nin ölüm olayının meydana geldiği 18/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davanın açılma tarihinden sonra kalan 157.427,00 TL için de borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, yasal süreden sonra zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, TTK'nun 1420. maddesi uyarınca açılan davanın zaman aşımı sebebiyle usul yönünden REDDİNE, karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, 05.05.2014 tarihinde HMK.’nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılmıştır. Davalı cevap dilekçesini yasal süre geçtikten sonra verdiğinden inkar çerçevesinde savunma yaptığı kabul edilmektedir (HMK. m.128) ve süresinde sunulmayan cevap dilekçesiyle ileri sürdüğü savunmalar ve ilk itirazlar için davacı tarafın açık muvafakati gerekmektedir (HMK. m.141). Zamanaşımı iddiasına davacı tarafça açıkça muvafakat edilmediğinden, mahkemece davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre, davacıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.