MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat ... ile davacı Asil ... ve vekili avukat ....'nın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı avukat asıl davada, davalının vekili olarak açtığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/32 Esas sayılı davasında, 67 adet daire ve bir adet işyerinin kira alacaklarının istendiğini, mahkemenin 2009/27 sayılı kararı ile davanın sonuçlandığını, davalının kendisini haksız olarak azlettiğini, 14/07/2013 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesinin 3A maddesi gereğince "Ayrıca dava süresinden sonra da devam edecek olan gayrimenkullerin kira bedellerine yine % 10'luk kısmı bahse konu inşaatın bitim süresine kadar vekalet veren tarafından vekile ödenecektir" hükmü gereğince doğmuş olan vekalet ücreti alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini, birleşen davalarda da haksız azil nedeniyle vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla başlatılan takiplere vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, asıl davanın reddine, bir kısım birleşen davanın kabulüne, bir kısmının ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.1-Davacı, haksız azil nedeniyle başlattığı takiplere vaki itirazların iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı olarak, birleşen 2012/34 ve 2012/48 E sayılı dosyalarda talepten fazlasına hükmedilmiştir. Oysa ki, sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır. Bu husus tavzihle de düzeltilemez. O halde mahkemece, davacının talepleri yönünde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.