MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, özel hastane olup davalı ile aralarında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme kapsamında ... isimli karaciğer hastasına karaciğer nakli gerçekleştirildiğini, nakil ücretinin davalı tarafından kendilerine eksiksiz olarak ödendiğini, hastaya nakledilen karaciğerin ameliyattan sonra primer nedenle hastaya uyum sağlamadığını bu nedenle hastaya ikinci bir karaciğer bulunduğunu, ve hastaya nakledildiğini, bu sefer davalının ödenen ücretten kesinti yaptığını, meydana gelen olayın komplikasyon olarak değerlendirilemeyeceğini ve bu gerekçeyle yapılan kesintinin haksız olduğunu beyanla yapılan 57.910,37 TL kesintinin davalılardan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, özel hastanede dava dışı hastaya yapılan 2. karaciğer nakli ameliyatından dolayı davacıya ödenen ücretten olayın bir komplikasyon olduğu gerekçesiyle yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlıkta 2. karaciğer nakli işlemine neden olan organ uyuşmazlığının bir komplikasyon mu yoksa tıbben .... Nonfonksiyon olarak nitelendirilen bir durum mu olduğu noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, alınan 03.11.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. 03.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda, komplikasyon ve primer nonfonksiyon terimleri üzerinde durulmuş ve sonuç olarak sağlık sektörünün en büyük alıcısı olan davalı kurumun organ nakline ilişkin ödemelerin usul ve esaslarının ceza-i şart ve ceza-i şarta itiraz merciinin tespiti konularındaki usul ve esasların kapsamlı bir çalışmayla belirlenerek SUT'a eklenmesi gerektiği, davalı kurum tarafından yapılan kesintinin tereddüte mahal vermeyecek şekilde açık somut bilimsel verilere dayandırılmadığı, bu hususta Sağlık Bakanlığından görüş alınmadığı gerekçeleriyle yapılan kesintinin yerinde olmadığı görüşü bildirilmiştir. Ancak bilirkişi raporunda somut olay ve hastanın geçirdiği ameliyatlar ayrıntılı bir şekilde değerlendirilerek netice itibariyle 2. nakile neden olan durumun komplikasyon mu yoksa primer nonfonksiyon mu olduğu hususu netliğe kavuşturulmamıştır. Bu durumda mahkemece, bu konu üzerinde durularak Sağlık Uyguluma Tebliği hükümleride dikkate alınmak suretiyle davalı kurum tarafından yapılan kesintinin haksız olup olmadığı konusunda üniversitelerin ilgili ana bilim dallarından seçilecek ve özellikle nakil konusunda uzman bilirkişilerden oluşmuş bir kurul aracılığı ile taraf, mahkeme ve yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.