Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24003 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32882 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalıların ...Göz Merkezi olarak yapılan reklam ve broşürlerden etkilenerek, 10.05.2007 tarihinde Özel ... Göz Sağlığı Merkezi'ne bilgi almak için başvurduğunu, hastanede davalı Op. Dr. ... ile görüştüğünü, görüşmede davalının işinde Türkiye’nin en iyisi olduğunu ve lazer teknolojisini ülkeye getiren kişi olduğunu ve maksimum 1 hafta içerisinde daha kaliteli görecek şekilde işinde çalışmaya başlayabileceğini garanti ettiğini, 11.05.2007 tarihinde ameliyat edildiğini, taburcu olmadan tekrar sorun yaşaması nedeniyle yeniden ameliyat odasına alınarak bir takım işlemler yapıldığını, taburcu edildikten bir kaç gün sonra tekrar sorun yaşaması nedeniyle hastahaneye geldiğini doktor tarafından açıklama yapılmaksızın sorun olduğu gerekçesiyle tekrar ameliyat masasına yatırıldığını ve birkaç saatlik müdahaleden sonra uzun bir süre göremeyeceğinin belirtildiğini, bu operasyonlar sonucunda kalıcı sakatlık meydana geldiğini ileri sürerek uğradığı zararlar nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı doktor .... tarafından diğer davalıya ait hastanede 10.05.2007 tarihinde lazer yöntemi ile ameliyat edildiği ve sonrasında oluşan görme kusuru nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığından bahisle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, Adli Tıp kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu'nun 10/01/2011 tarih ve 226 nolu raporuna dayalı olarak 18.09.2012 tarihinde davanın reddine karar verilmiş, verilen bu karar Dairemizin 25.11.2013 tarihli 2013/1737 esas 2013/29148 karar sayılı ilamıyla "...davalının ameliyat öncesi muhtemelen hasıl olabilecek sonuç ve komplikasyonlar hakkında hastasını bilgilendirmesi BK. md. 357. maddesine göre bir zorunluluktur. Öyle olunca dosyaya ibraz edilen onam formu matbu olup, davalı tarafın, davacıyı bu konuda bilgilendirdiği ve gerekçeli açıklamaları yaparak uyardığı hususu ve davacının yeterli derecede aydınlatılıp aydınlatılmadığı, operasyonun kopmlikasyonlarının bilinmesi halinde dahi bu operasyona davacının rıza gösterip göstermeyeceği konuları dosya içeriği ile anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca bu konudaki davalı delillerinin toplanarak gerekli inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş ve bu kez mahkemece, Dairemizce verilen bozma kararına uymak suretiyle yargılamaya devam edildiği halde, bozma gerekleri yerine getirilmeden özellikle davalıların tanık ...'ın tekrardan dinlenmesine yönelik talebi dikkate alınmadan hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. Zira Dairemizce verilen bozma kararında aydınlatılmış onam belgesinin ispata yarar olmadığı, hastanın komplikasyon konusunda aydınlatılıp aydınlatılmadığı hususunda davalıların elindeki delillerin değerlendirilmesi gerekliliğinden bahsedilmiş, davalılar ise bozma sonrası yazılı bir delil ibraz edememiş, tanık ...'ın bu hususta tekrar dinlenmesini istemişlerdir. O halde mahkemece, bozma gerekleri yerine getirilerek davalıların bozma nedeni olan bilgilendirmeye yönelik tüm delilleri birlikte değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davalıların konu ile ilgili beyanları alınarak eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.