Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23915 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8799 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı,.... İli Merkez İlçesi .... mahallesinde kain .. ada .... nolu parsel üzerinde bulunan binada bir adet bağımsız bölümün kendisine ait olduğunu, davalı .... tarafından Bakanlar Kurulunun 05/07/2012 tarihli kararına dayanılarak.... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/138 D.İş sayılı dosyası kararıyla taşınmazının kamulaştırılmasına karar verildiğini, içinde ikamet ettiği taşınmazının davalı kurum tarafından 2010 yılı içerisinde fiili olarak boşaltılıp, afet riski altında yer alan bir sahada bulunduğundan daha sağlam yapıların tesis edilmesi için kamulaştırıldığını, evinin kamulaştırılmasından sonra zorunlu olarak ev kiraladığını, kiraladığı eve her ay 550,00 TL kira ödediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 550,00 TL kira alacağının davalıdan tahsili karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın konusunun idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğunu, ... (...)'nin idari kurum olduğunu, bu davaların 2577 sayılı idari yargılama usulü kanunun 2.maddesi hükmünce idari yargı yerinde açılması gerektiğini savunarak görev itirazında bulunmuştur. Mahkemece, yargı yolu yönünden davanın usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı maliki olduğu taşınmazın idarece acele kamulaştırılması nedeniyle kiralamak zorunda kaldığı ev için ödediği kira bedelinin tazmini istemiyle işbu davayı açmıştır. Mahkemece, "davanın idari kurumun idari hizmet kusuruna ilişkin olduğu, davanın konusunun idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğu, 6100 sayılı HMK.nun 1 ve 2 sayılı maddeleri gereğince ... (....)'nin idari kurum olduğu, bu davaların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesi hükmünce idari yargı yerinde açılması gerektiği" gerekçesiyle yargı yolu yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27.maddesine göre Bakanlar Kurulunca 05.07.2012 tarihinde, Van ili merkez ilçesi Şerefiye Mahallesinde yer alan ve ekli harita ile listede sınır ve koordinatları gösterilen sahadaki taşınmazların ... tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildiği, bu kapsamda bir kısmı davacının mülkiyetinde olan .... İli Merkez İlçesi .... mahallesi .... ada,... parsel numaralı taşınmaza ilişkin olarak davalı idarenin Kamulaştırma kanunun 27. maddesi gereğince acele el koyma talebi üzerine 08.10.2013 tarihinde Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/138 D. iş sayılı kararı ile bedel karşılığında el koyma kararı verildiği, davalı idarenin mahkeme kararına istinaden davacıya ait taşınmaza el attığı, dolayısıyla somut uyuşmazlıkta idari karar ve eylemlerden doğan bir zarar olmadığı ve idari yargıyı ilgilendiren idari bir işlem ve tasarruf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, uyuşmazlığın adli yargı mahkemelerinde çözümlenmesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.