Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23911 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14286 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, işletmeciliğini yaptığı ... Oteli, sahibi .... satışa çıkarması üzerine davalının bu otele talip olduğunu, 500.000 doları kapora olarak yatırırsa ... Oteli alabileceğini, 400.000 ABD doları olduğunu, 100.000 doları kendisine borç olarak verirse hem otelde işletmeci olarak çalışmaya devam edebileceğini hem de otelden hisse vereceğini vaad ettiğini, bunun üzerine davalıya 100.300 dolar para verdiğini ve bu hususta tutanak düzenlediğini, otelin sabihi ile davalı arasında otelin satımı için 07.12.2012 tarihinde düzenlenen ve 100.000 dolar kapora alındığını ispatlayan belge olduğunu, ancak davalının krediyi bulamadığını bu nedenle oteli almaktan vazgeçtiğini beyan ederek aldığını parayı da geri iade etmediğini, otelin 3. bir şahsa satıldığını, otelde işletmeci olarak çalışmaya devam ettiğini, otelin eski ve yeni sahibine magduriyetini anlattığını bunun üzerine 100.000 dolar bedelin 60.000 doları değerindeki bölümün satışa mahsuben taşınmazın değerinden düşürülmesine ve işletmecilik bedeli olarak otelin yeni sahibi tarafından kendisine peyder pey işletmecilik kira bedeline sayılmasına karar verildiğini, geriye kalan 40.000 dolar bedelin ise ödenmediğini, kandırılması nedeniyle geri kalan bedelin davalıdan alınmasının söylendiğini, bedelin tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafın itiraz etmesi nedeniyle icra takibinin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalı kötüniyetli davranıp güveni kötüye kullandığı için 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir. Davalı, davacının takibe konu ettiği paranın kendisine değil otel sahibine ödendiğini, otelin satın alınması için kaparo olarak davacından borç istenmesinin sözkonusu olmadığını, 07.12.2012 tarihli satış sözleşmesinde bahsi geçen 100.000 dolar kaporanın davacının ödediği bedel olduğunu, davacının oteli satın almak istemesi üzerine kendisinin sadece aracılık ettiğini ancak daha sonra davacının bu oteli almaktan vazgeçtiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı tarafa borç olarak verdiği 40.000,00 TL. nin tahsili için yaptığı icra takibine yapılan itirazın iptali için işbu davayı açmıştır. Davalı paranın otel sahibine verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, "davalının oteli satın almak amacıyla yapmış olduğu görüşmelerde aynı zamanda davacı adına da hareket ettiği, davalının davacıyı temsil yetkisinin bulunduğu, bu nedenle kural olarak gerekli kredinin temin edilmemesi sonucu otelin satın alınamaması nedeniyle yapılan giderlere mahsuben iade edilmeyen bakiye kaparo bedelinden kaynaklanan zararın davacı ile davalı arasında eşit bir şekilde paylaştırılması gerektiği ancak iç ilişkide rücu durumunu düzenleyen Türk Borçlar Kanunun 62.maddesi hükmü uyarınca zarar görenin haklarına halef olan davacının dava konusu bedelin 1/2'si olan 20.150 doları davalıdan talep edebilmesi için kaparoyu alan otel sahibinin gerekli kredinin temin edilmemesi sonucu otelin satın alınamaması nedeniyle 40.300 dolar zarara uğradığını kanıtlaması gerektiği, dava konusu kaparonun otel sahibine cayma parası olarak verilmediği, bağlanma parası olarak verildiği davacının alacak talebinin ve itirazın iptali isteminin yerinde olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Tarafların imzası bulunan tarihsiz belgede" ... gözde oteli almak üzere şu anda işletmecisi (kiracısı) olan ...'i ortak edeceğini banka kredi ve finans işlemleri ben hal ederim vaad ve sözü üzerine ...'den otel sahibi ... vermek üzere 100.000 Amerikan doları aldı" şeklinde ibare mevcuttur. Bu durumda davalı, ... Oteli alarak davacıyı ortak edeceğini ve banka kredi ve finans işlerini halledeceğini vaad etmiş olup, icra takibine konu para davacı tarafından bu nedenle davalıya verilmiştir. ... Otelin satın alınmaması nedeniyle davacı taraf zarara uğramış olup bu zarardan davalının sorumlu tutulması gerekmektedir. Hal böyle olunca, taraflar arasında düzenlenen tarihsiz belge içeriği dikkate alınmadan yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile itirazın iptali talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenle, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.