MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı A.... Yapı San. AŞ vekili avukat ... .... ile davacı asil ... ve vekili avukat ...'un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, taraflar arasında 15/12/2010 tarihli Spa işletilmesine dair danışmanlık sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye konu tesisin 01/08/2011 tarihinde hizmete açıldığını, davalının 15/11/2011 tarihinde elden gönderdiği yazı ile bazı isnatlarda bulunduğunu ve eksiklikleri 1 ay içinde gidermesini talep ettiğini, aynı site içinde bulunan elektrik ve suyunu kestiğini, 18/11/2011 tarihli yazı ile davacının çalışma odasının boşaltılmasının talep edildiğini ve giriş kartının iptal edilerek spa merkezine girişinin engellendiğini, tüm bu davranışlarına rağmen davalının sözleşmeyi fesh etmediğini bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin hukuken geçerliliğini koruduğunu, sözleşme gereğince tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının danışmanlık ücretini ödemediğini ileri sürerek taraflar arasındaki 15/12/2010 tarihli sözleşmenin davalıdan kaynaklanan sebepler ve fiili uygulamalar nedeni ile haksız ve dayanaksız olarak dava tarihi olan 10/09/2012 tarihi itibariyle fesh edilmiş olduğunun tespitine, spa tesisinin açıldığı günden dava tarihi olan 10/09/2012 tarihine kadar ki cironun %15 i olan 30.000 TL ücretin sözleşmeye göre her aya ilişkin reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa dava tarihinden ödeme tarihine kadar reeskont faizi işletilmesine, 100.000 USD cezai şartın ödeme günü merkez bankası efektif satış kuru nazara alınarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağa yabancı paraların tahsiline ilişkin faizin uygulanmasına, davalının işyerindeki ve duvarındaki pasifik markasının ve tüm yazıların kaldırılmasına, pasifik markasını kullanmaktan men edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, şirket tarafından sözleşmenin fesh edilmediğini, sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmesi için ihtar edildiğini, esasen davacının yükümlülüklerini yerine getirmeyerek kendisinin sözleşmeyi fesh etmiş gibi hareket ettiğini, davacının 01.08.2010 - 30.07.2011 tarihleri arasında... devlet hastanesinde yedek subay olarak askerlik hizmeti yaptığının sonradan öğrenildiğini, sözleşmeye konu yerin 2011 yılının 4. ayında faaliyete geçtiğini, bu nedenle davacının sözleşmenin ifası ile ilgili olarak hem sözleşme öncesinde hemde sözleşme konusu yerin faaliyeti esnasında askerde olduğu için yükümlülüklerine yerine getirmediğini, davacı tarafa ödeme yapılmadığını kabul ettiklerini ancak sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının danışmanlık ücreti talep edemeyeceğini, davalı tarafından sözleşme fesh edilmediğinden davacının cezai şart talebinde bulunamayacağını, sözleşme gereğince davalının pasifik markasını kullanma hakkının bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının taraflar arasında akdedilen 15/12/2010 tarihli spa işletmesine dair danışmanlık sözleşmesini dava tarihi olan 10/09/2012 tarihi itibariyle haklı nedenle fesh ettiğinin tespitine, 50.000 USD cezai şartın, dava tarihi olan 10/09/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıllık mevduata uyguladıkları USD faiz oranını uygulanmak suretiyle ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınıp, davacıya ödenmesine, 20.248,65 TL danışmanlık ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının, davalının işyerindeki ve duvarındaki pasifik markasının ve tüm yazıların kaldırılmasına yine davalının yazılı ve görsel basında pasifik markasını kullanmaktan men edilmesine yönelik açmış olduğu davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasında düzenlenen 15.12.2010 tarihli sözleşmenin 17. maddesinde " taraflar sözleşmeyi tek taraflı olarak 3 (üç) ay öncesinden fesih edebilir; ancak bu takdirde sözleşmeyi fesh eden taraf diğer tarafa 100.000,00 USD tazminatı ödemeyi peşinen kabul eder. Taraflar, bundan başka herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz" şeklinde düzenleme yer almaktadır. Mahkemece, davacının sözleşmeyi haklı nedenlerle fehsettiği kabul edilmiş ancak cezai şarttan takdiren % 50 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak neticeden 50.000 USD cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kural olarak sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde taraflar ceza-i şart miktarını tayinde serbesttir. Sözleşmede düzenlenen cezai şart ödeneceğine ilişkin hüküm, taraflarca itiraz edilmeksizin imzalanmış olmakla ve aksi yönde yasa hükmü de bulunmamakla sözleşme serbestisi ilkesi gereğince geçerlidir ve sözleşmenin taraflarını bağlar. Davalı tacir olup, ticari olarak mahfına neden olmayacak cezai şarttan indirim yapılamaz. Mahkemece cezai şarta ilişkin talep yönünden davanın tümden kabulü gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılı 9.160,91 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.