MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı kendisine ait iki adet traktörün satışı ve resmi işlemlerinin yapılabilmesi için dava dışı annesi .... vekil tayin ettiğini, daha sonra ise azilname ile vekillikten azlettiğini, davacının amcası ve kardeşi olan .... azilnamenin varlığını bilmelerine rağmen kötü niyetli olarak davaya konu traktörleri davalı şirkete götürdüklerini, bu traktörler karşılığında kendilerine yeni bir traktör aldıklarını, davacıya ait traktörleri de davacının bilgisi ve izni olmadan davalıya teslim ettiklerini, dava konusu traktörlerin davalıya teslim edildiği hususunda .... 3 Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/29 Tal.sayılı ve 22/02/2011 tarihli duruşmada kabul kararı verildiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalıya tebligat çıkarılmamıştır. Mahkemece, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Kocaeli Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı davalı şirkete teslim edilen ve mülkiyeti kendisine ait traktör bedelini istemiş olup davacı, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı, tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık,Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Öyle olunca mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri sorulup toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.