Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23783 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29351 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı vekili, davalıların güvenlik hizmeti ile ilgili ihale çerçevesinde hizmet verdiğini, davalıların çalıştırdığı işçilerden birinin iş akdinin haksız feshi nedeniyle asıl işveren sıfatıyla aleyhlerinden Antalya İş Mahkemesinde dava açıldığını, davaların kabulüne karar verildiğini, ve işçiye ödeme yapıldığını, davalılarla akdedilen sözleşme ve ekli şartname gereğince davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.523,79 TL'nin ödeme tarihinden itibaren ticari faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemce, taraflar arasında asıl işveren ve alt işveren ilişkisi bulunduğu, işçi ile işverenler arasındaki ihbar, kıdem ve ücret alacağına ilişkin davaların çözüm yerinin 5521 ve 4857 Sayılı Kanunlar gereğince İş Mahkemesi olduğu, BK.'nın 146 ve 147. maddesi gereğince müteselsil sorumluların birbirlerine rücusuyla ilgili davalarda da görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine, talep halinde dosyanın Antalya İş Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine dayalı olarak, işçi alacaklarının ödenmesinden kaynaklanan tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile davalılar arasında "Güvenlik Hizmet Sözleşmesi" bulunduğu tartışmasızdır. Davacı, iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçilerin sözleşmesinin feshi nedeniyle işçiye ödenen tazminatların, alt işveren olan davalılardan tahsilini istemiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1.maddesinde, işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının iş mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesi'nin görevli olması için uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalı ve uyuşmazlık iş sözleşmesinden veya İş Kanunu'ndan kaynaklanmalıdır.Somut olayda, şirket olan taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunmakta olup işçi, işveren, işveren vekili ilişkisi (hizmet ilişkisi) bulunmadığından, tazminat istemli davanın İş Mahkemesinde değil, davacı ile davalı arasındaki sözleşme hükümlerine göre genel mahkemelerde bakılması gerekirken, belirtilen gerekçe ile mahkemenin görevsizliğine dosyanın İş Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.