MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacı, davalının 05/06/2007 tarihli belge ile taşınmaz devretmeyi vaadetmekle birlikte aynı zamanda devir gerçekleşene kadar kira ödemeyi de taahhüt ettiğini ancak devri gerçekleştiremediği gibi kira ödemesinde de bulunmadığını ileri sürerek biriken kira alacakları için yaptığı takibe vaki itirazın iptalini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir.Dava, taraflar arasında imzalanan taahhütnameye dayalı kira alacağına ilişkin yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 5/6/2007 tarihli taahhütnameye göre, vaddedilen daire teslim edilene kadar davalı ... aylık 300 TL kira ödemeyi taahhüt etmektedir. Bu hüküm açıkça belirtilmiş olduğuna göre davalının bu taahhüdü yerine getirmesi esastır. Buna göre; mahkemece, davalının taşınmazı devir ile ilgili taahhüdünün ifasının imkansız olduğu tarih belirlenerek davalının bu tarihe kadar aylık kire ödemesinden sorumlu olduğunun kabulü ile hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu sözleşmenin geçersiz olduğu kabul edilmek suretiyle davanın reddi yerinde değildir. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının alması gereken kira bedelinin gerektiğinde uzman bir bilirkişi aracılığı ile tespit edilerek sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.