Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23435 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13193 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile noter tarafından düzenleme şeklinde hazırlanan Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapımı Sözleşmesi'ni karşılıklı imzaladığını, davacıya gayrimenkulün en geç 30.04.2012 tarihinde teslimi yapılacağının kararlaştırıldığını, gayrimenkul satış bedelinin 1.225.000,00 USD olduğunu, taşınmazın vaat edilen sürede teslim edilmediğini, geç teslimden dolayı da davalı şirketler tarafından 27.562 USD 'lik cezai şart ödenmesi konusunda mutabakat yapıldığını, cezai şartın ödemesinin ödemenin yapıldığı gündeki kur üzerinden yapılması gerektiğini, ancak aradaki kur farkından dolayı alacağının bulunduğunu, 7.838,63 TL 'nin tahsili için yapmış olduğu icra takibine haksız olarak davalı tarafça itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, öncelikle davanın reddini dilemiş; süresinde verdiği ve harçlandırdığı karşı dava dilekçesiyle, gecikme cezası olarak 4.646,09 TL ödenmesi gerekirken sehven 37.168,71 TL fazla cezai şart ödendiğini belirterek fazladan yapılan 37.168,71 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun İst. 6. İcra Müd.nün 2013/628 sayılı takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 7.960,13.-TL üzerinden devamına, Asıl alacak 7.838,63.-TL’ye takip tarihinden itibaren %17,75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmesine, Asıl alacak üzerinden hesap edilen %20 icra inkar tazminatı 1.567,93-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş; karşı dava hakkında hüküm kurulmamış; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, asıl ve karşı davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda, davalı karşı dava ile ayrı bir talepte bulunduğuna göre, bu hususta mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olup, asıl ve karşı davalar yönünden HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davacı ve davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2.bent gereğince davacı ve davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.