Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23433 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13182 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıdan... No:5 adresinde bulunan daireyi 11/06/2013 tarihli sözleşme ile 75.000,00 TL bedelle satın aldığını, davalının sözleşme gereği satışa konu gayrimenkulü eksiksiz oturulacak halde teslim etmesi gerektiği halde daireyi oturulacak halde teslim etmediğini, eksiklikler için toplam 6.760,22 TL ödeme yaptığını, ödemelerinin tahsili için davalı aleyhine.... 3. İcra Müdürlüğünün 2013/5558 esas sayılı takip başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalı tarafından yapılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi vermemiştir.Mahkemece, Davanın KABULÜ İLE, Bolu 3 icra müdürlüğünün 2013/5558 takip sayılı dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın 6.760,22 TL kısmının iptali ile, 6.760,22 TL asıl alacak üzerinden TAKİBİN DEVAMINA, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Uyuşmazlık, davalı tarafından davacıya satılan dairenin eksiksiz tesliminin yapılıp yapılmadığına ilişkindir. Somut olayda; davalının bilirkişi raporu sonrasındaki duruşmada “...Doğal gazları, doğal gaz borularını, mutfak dolaplarını takmadım bunu kabul ediyorum....” şeklinde beyanda bulunduğu, yine taraflar arasında yapılan sözleşmede dairenin eksiksiz halde teslim edileceğinin düzenlendiği dikkate alındığında davalının ticari amaçla hareket eden satıcı, müteahhit olduğu anlaşılmaktadır. Davacı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda mahkemece, ayrı bir Tüketici mahkemesi bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi bulunmaması halinde Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla davaya bakılması gerekirken genel mahkeme sıfatıyla bakılıp işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 115,40 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.