Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23432 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13179 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, 28/08/2005 tarihli sözleşme ile kardeşiyle ortak olduğu gecekondudaki haklarını 20.000,00 TL karşılığında davalı kardeşine devrettiğini, gecekonduya ait yerin müteahhite verildiğini, davalı müteahhitten aldığı para ile davalının kendisine 2 adet daire satın aldığını, sözleşmeye göre borcu ödeme yükümlülüğü doğdu halde davalının ödeme yapmadığını, bu alacağın tahsili için yaptığı takibe davalı haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece Davanın kısmen kabulüyle davalının icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaliyle takibin 10.000,00 TL asıl alacak ile işleyecek yasal faiz üzerinden devamına, Davacının 10.000,00 TL asıl alacak ile 1.200,00 TL işlemiş faiz isteminin reddine, 10.000,00 TL asıl alacağın % 20'si tutarın daki 2.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacı, davalı ile yapmış olduğu sözleşme gereğince ödenmeyen bedelin tahsili için yaptığı takibe itirazın iptalini istemiş, davalı ise davanın reddini savunmuş ve mahkemece, sözleşmede ödeme şekli olarak kararlaştırılan 2. Madde de 10.000,00 TL'nin 2 senet yapmak sureti ile ödeneceği belirtildiği, senetlerin hangi süre içinde ve hangi tarihte ayrıca hangi vadede yapılacağı konusunda bir belirleme olmadığı, bu durumda davaya ve takibe konu alacağın zaman aşımı süresinin sonuna kadar senetlerin tanzim edilebileceği, davacının davalıya senetlerin tanzimi konusunda ihtarname çekmediği ve bir bildirimde bulunmadığı dikkate alınarak takip tarihi itibari ile 10.000,00 TL'nin henüz muaccel hale gelmediği ve takibe konu edilemeyeceği gerekçesiyle kısmen kabul kararı verilmiştir. Taraflar arasında imzası inkar edilmeyen sözleşme gereğince 20.000 TL borcun davalı tarafından davacıya ödeneceği hususu tartışma konusu değildir. Her ne kadar sözleşmenin ödeme şekli ile ilgili bir bölüm düzenlenmişse de, davalının sözleşme sonrasında ve dava öncesinde taşınmazla ilgili bütün haklarını dava dışı müteahhitten aldığı sabit olduğuna göre, bu durumda davacının alacağının tamamı muaccel hale geldiği ve alacağının tamamı için talep hakkı olduğu dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır. O halde mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda dökümü yazılan 512,10 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.