MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat.... ve davalı ... ile davacı vekili avukat .....'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı doktor tarafından diğer davalı hastahanede hemoroid ameliyatı yapıldığını, yanlış ameliyat neticesinde bir çok operasyonlar geçirmek zorunda kaldığı gibi iyileşemediğinden malulen emekli olmak zorunda kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; davacı tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, bozmadan sonra yapılan ıslah talebi de dikkate alınmak suretiyle bu kez Davacının maddi tazminata ilişkin davasının KABULÜ ile, 349.347,29 TL'nin 31/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Manevi tazminata ilişkin talebin KISMEN KABULÜ ile, 10.000 TL manevi tazminatın 31/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen ilk karar, davacı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 28.10.2013 tarihli ilamı ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında davacı 01.04.2015 tarihinde harç yatırmak suretiyle, davanın 339.347,29 TL üzerinden ıslahını talep etmiş, mahkemece ıslah edilen talep esas alınarak, 349.347,29 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Oysa ki, 4.2.1948 tarih, 10/3 sayılı Yargıtay.....Kararı gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Bu nedenle davacının ıslahtan önceki talebi dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, mahkemece yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı taraf yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.