Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23408 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10816 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARAR Davacılar, davalıdan daire satın aldıklarını, 23.10.2011 tarihinde meydana gelen depremde dairelerindeki fayansların alçı üzerine monte edilmiş olması nedeniyle döküldüğünü ve maddi hasara neden olduğunu, davacılardan Hazal Münirci'nin dairesinde bunun yanında iç ve dış duvarların yıkıldığını, bu zararların depremin sarsıcı etkisinden ziyade inşaat tekniğinden kaynaklandığını,... Sulh Hukuk Mahkemesinin 202/46 değişik iş sayılı dosyası ile yaptırılan tespite göre daire başı 2.927,53 TL, davacı ...'nin dairesinde ise 23,993,98 TL zarar meydana geldiğini ileri sürerek davacı ... için 23,993,98 TL'nin, diğer davacıların her biri için 2.927,53 TL'nin 23.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, binanın yapımında inşaat tekniğine aykırı bir durum olmadığını, depremde bir çok bina yıkıldığı halde kendisinin yaptığı binanın az hasarlı olduğunu, az hasarlı dairelere İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından 1.250,00 TL ödeme yapıldığını ve bu ödemelerin dikkate alınması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 22.193,38 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, diğer davacılar yönünden davanın kabulü ile her bir davacı için 2.927,53 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davacılar, eldeki dava ile davalıdan satın almış oldukları dairelerin 23.10.2011 tarihinde meydana gelen depremde inşaat tekniğine aykırı imal edilmiş olması nedeniyle hasar gördüğünü ileri sürerek uğradıkları zararın davalıdan tahsilini istemişlerdir. Davalı ise depremde bir çok binanın yıkılmasına rağmen kendi yapmış olduğu binanın az hasarlı olduğunu ve az hasarlı binalara İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından 1.250,00 TL ödeme yapıldığını savunarak bu ödemenin dikkate alınması talep etmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında alınan ve birbirini teyit eden bilirkişi raporlarına göre davacı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; Mahkemece, davalının İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından hasar hasarlı binalar için 1.250,00 TL ödeme yapıldığına ilişkin savunması değerlendirilmemiştir. Mahkemece, davalının İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından davacılara 1.250,00 TL ödeme yapıldığına ilişkin savunması araştırılarak, böyle bir ödeme yapıldığının tespiti halinde davacılar lehine hükmedilecek tazminat miktarından bu ödemenin mahsubu gerekip gerekmediği değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 429,00 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.