Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23351 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24338 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ...’ın avukatı olarak davalı şirket aleyhine işçilik alacakları davası açtığını, davalı ...’ın şirketle anlaştığını, vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, 33.000,00 TL'nin faizi ile tahsilini istemiştir. Davalı şirket davanın reddini dilemiş, davalı ... davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Davalı ... işçilik alacağının tahsili için davacı avukata vekalet vermiş olup, işin özü itibariyle mesleki faaliyet kapsamında olduğundan, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı işçi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilir. Hal böyle olunca, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının buşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı şirketin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 14/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.