MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, ... komisyoncusu olduğunu, davalı ile dava dışı satıcıyı bir araya getirerek ... İli, ..... ... ada.... parselde bulunan taşınmazın 125.500,00 TL bedelle satışı hususunda anlaşmalarını sağladığını, buna istinaden taraflar arasında 23.11.2012 tarihli alım satım komisyonu sözleşmesi imzalandığını, ancak sözleşmenin imzalanmasından sonra davalının satıştan vazgeçtiğini, sözleşmenin 6. Maddesine göre sözleşmeden vazgeçen tarafın satış bedelinin %6'sını cezai şart olarak ödemesi gerektiğini, bu nedenle davalı hakkında Mersin 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/178 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek haksız itirazın iptaline ve icra ikar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, sözleşmenin 8. maddesinde “kredi onaylanmadığı takdirde kapora iade edilecektir” düzenlemesinin yer aldığını, bu madde ile hem satım akdi hem de simsarlık sözleşmesinin şarta bağlandığını, sözleşmeye konu taşınmazın alımı için Yapı Kredi Bankası Yenimahalle Şubesine 28.11.2012 tarihinde başvurduğunu, kredi talebinin onaylanmadığını, asıl borcun geçersiz olduğu durumda cezai şartın da geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince hak kazandığı simsarlık ücretinin tahsili amacıyla başlatttığı takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, taşınmazı satın almak amacıyla 28.11.2012 tarihinde Yapı Kredi Bankası Yenimahalle Şubesine başvurduğunu, kredinin onaylanmaması nedeniyle taşınmazı alamadığını savunmuştur. Mahkemece, kredi çıkmaması nedeniyle sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği, cezai şartın talep edilemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece bankadan 28.11.2012 tarihli kredi başvurusuna ilişkin evraklar istendiği halde bankaca söz konusu krediye ilişkin belgeler yerine davalının 25.12.2012 tarihinde kullandığı 2. krediye ait evrakların gönderildiği ve bu belgeler uyarınca karar verildiği anlaşılmıştır. Buna göre; mahkemece davalının 28.11.2012 tarihinde bankaya yaptığı kredi başvurusuna ilişkin bilgi ve belgeler getirtilerek sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.