Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2326 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21861 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı emlak komisyoncusu olduğunu, davalı ile aralarında 14.2.2011 tarihinde aracılık sözleşmesi (gayrimenkul tellallığı) imzaladıklarını, sözleşme süresinin 1 yıl olduğunu, taşınmazın değerinin 100.000,00 TL olarak kararlaştırdıklarını, davalının 13.7.2011 tarihinde sözleşmeye konu taşınmazın tapuda 3. kişiye devredildiğini, ancak kendisine komisyon bedelinin ödenmediğinden bu bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2011/6372 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 2.640,00 TL alacak yönünden iptaline, takibin 2.640,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin ve tarafların diğer isteklerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı, tellallık sözleşmesi gereği cezai şartın tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki 14.2.2011 tarihli sözleşmeye göre satış bedeli üzerinden öngörülen cezai şartın geçerli olduğu ve davacıyı bağladığından tapu kaydındaki satış bedeli olan 44.000,00 TL üzerinden % 6 cezai şart bedeli yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı, elde ki davayla taraflar arasında imzalanan 14.2.2011 tarihli tellallık (simsarlık) sözleşmesi gereğince hak kazandığı hizmet bedeli için yapılan takibe itirazın iptalini talep etmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme gayrimenkul tellallık sözleşmesi olup bu sözleşmenin taşınmaz sahibi veya alıcıyla yapılması mümkündür. Gayrimenkul tellallık sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı yapılması yeterlidir. Tellallık sözleşmesinin resmi şekilde veya satıcıyla yapılması şart değildir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme her iki tarafa borç yükleyen sözleşme niteliğinde ve geçerli olup, altındaki imzanın davalıya ait olduğu yine davalının beyanı ile sabit olduğundan taraflar açısından bağlayıcı niteliktedir. Davalının, davacı komisyoncuyu devre dışı bırakarak taşınmazı, tapuda dava dışı üçüncü kişiye 13.7.2011 tarihinde satmış olması nedeniyle sözleşmenin “satılık/kiralık emlakın özellikleri” başlıklı bölümünde taşınmazın 100.000,00 TL satış fiyatının olduğu ve sözleşme süresinin 1 yıl süreli olduğu belirlenmiş olup, sözleşmenin 10. maddesinde ise satış fiyatının % 3+ KDV’sinin tellalık ücreti olarak kararlaştırıldığına göre; takip ve dava konusu yapılan satış bedelinin % 6+ KDV oranındaki bedelin, % 3+ KDV’sinin davalı satıcı tarafından ödemesi gereken tellallık ücreti olup, davalının satıcı sıfatıyla sözleşme gereğince üstlendiği ücreti ödemekle yükümlü olduğunda duraksama olmamalıdır. Bunun dışında satış bedelinin geri kalan % 3 +KDV oranındaki kısmının ise cezai şart niteliğinde bulunduğunun kabulü gereklidir. O halde davalı taşınmaz malikinin, davacı komisyoncuyu devre dışı bırakarak taşınmazı satmış olması nedeniyle sözleşmede satış bedeli olarak gösterilen 100.000,00 TL üzerinden hesaplanacak % 6’sı + KDV oranındaki bedelden, % 3 + KDV’nin tellallık ücreti olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiği gibi; geri kalan % 3 + KDV' oranındaki cezai şarttan ise Borçlar Kanunun 161/son maddesi gereğince gerekli indirim yapılarak davalının sorumluluğu yoluna gidilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 76,00 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.