Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23202 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8514 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ...'nın ... Projesinden 27.09.2009 tarihinde imzaladığı sözleşme ile konut satın aldığını sözleşmede teslim süresinin 30 ay olarak belirlendiğini buna göre 27.10.2011 tarihinde teslim edilmesi gereken konutun teslim edilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200.00.TL 'nın davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile dava değerini 9.653,00.TL' ya yükseltmiştir. Davalı, geçici teslim tutanakları ile konutların Kasım 2011 tarihinde hak sahiplerine teslim edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, toplam 9.653,00 TL kira alacak tazminatının 200,00 TL'lik kısmına dava tarihi olan 23/03/2015 tarihinden bakiye 9.453,00 TL'lik kısmının ıslah tarihi olan 20/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava, geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin “gayrimenkulün teslimi ve kullanılması” başlıklı kısmında gayrimenkulün inşaat süresi 30 ay olarak düzenlenmiştir. Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan TBK.125. vd. (BK. 106. vd.) maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK. 125. vd. (BK. 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadarki süre için davacı zararını talep etmekte haklıdır. Mahkemece, sözleşme kapsamında belirlenen 27.10.2011 tarihinden 15.10.2013 tarihine kadar hesaplanan süre için kira tazminatına hükmedilmiştir. Ne var ki, davacının taşınmazı işgal ettiğini belirten tarihsiz tutanakla fiilen teslim aldığı, konutun 10.02.2013 tarihinde Vangölü Elektrik abone kaydı olduğu, bu tarihten itibaren fatura tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Konutun hangi tarihte davacıya teslim edildiğinin ispat yükü davalı tarafta olup, mahkemece davalı tarafın gösterdiği deliller toplanmak suretiyle zarar yönünden kira kaybı belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu sadece tanık beyanlarına itibar edilerek davanın yazılı şekilde kabulüne yönelik hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 164,90 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.