Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23151 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14398 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı şirket, davalı ... ile aralarında mevcut ve 2007 yılında son bulan sözleşme ile ...'lı hastalara radyoloji ve nükleer tıp hizmeti verdiklerini, davalı kurumunun 24.09.2010 tarihli işlemi ile cari hesap dökümleri ve şirket hesapları karşılaştırıldığında bir takım faturaların cari hesaplarında görülmediğinden bahisle 19.022 TL borç çıkardığını, bunu ödemek suretiyle ancak davalı kurumdaki temimat mektuplarının alınabildiğini ileri sürerek, ödenmek zorunda kalınan 19.022 TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı kurum, toplam 70.107,28 TL'lik fatura nedeniyle bu miktarın ödeneceği yere 88.206,84 TL'lik 06/12/2006 tarihli; toplam 61.605,18 TL'lik fatura nedeniyle de 30.07.2007 tarihli 8.999,23 TL prim kesintisi mahsubu ile bakiyesinin ödeneceği yere 62.628,11 TL' lik 31.08.2008 tarihli hatalı iki ayrı ödemenin yapıldığını, bu suretle de yersiz ödemelerden kaynaklı toplam 28.121,72 TL kurum alacağının doğduğunu, bunun 9.098,74 TL'lik kısmının davacı şirketin hakedişinden mahsup edildiğini, dava konusu 19.022,98 TL'nin bu ödemeler ve kesintilerden kaynaklanan bakiye miktar olduğunu beyanla davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, taraflar arasındaki sözleşme nedeniyle davalı kuruma haksız ödenen 19.022,98 TL'nin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, 15.08.2013 tarihli bilirkişi raporuna bağlı kalınarak davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davalı kurum tarafından fatura miktarını aşan yersiz ödemeler, 24.09.2010 tarihli yazı ile istenilmiş, davacı şirket tarafından ise ihtirazi kayıt konularak aynı tarihli banka havalesi ile bu miktar ödenmiştir. Mahkemece yapılacak iş, yersiz ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bunun neden kaynaklandığının tespitinden ibarettir. Her ne kadar, 15.08.2013 tarihli kök, 16.04.2014 tarihli ek bilirkişi raporu hükme esas alınmış ise de, anılan raporların taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı, zira, raporlarda yersiz ödeme yapılıp yapılmadığı, varsa, bunun neden kaynaklandığı hususlarında bir açıklama getirilmediği, soyut ifadelerle sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, taraflara kayıtlarını sunmak için imkan verilmesine müteakip, dosya konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilerek, dosyaya kazandırılan bu kayıtlar karşılaştırılıp, gerçekten de davalının iddia ettiği gibi fazla bir ödeme olup olmadığının tespiti ile sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle teyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.