MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı avukatların kendisini.... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2002/1039 Esas sayılı takip dosyasında alacaklı vekili olarak temsil ettiklerini ancak bu dosyada adına farklı tarihlerde iki kalemde tahsil ettikleri 8561, 00 TL ve 60.000 TL nin kendisine ödenmediğini ileri sürerek, alacağının tahsili için 23/03/2012 tarihinde davalılar aleyhine başlattığı takibe vaki itirazın iptaline takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava devam ederken 55.000 TL yönünden davadan feragat edilmiş, davaya 13561,00TL üzerinden devam edilmiştir. Davalılar, tahsil edien miktarların davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile takibin 13561,00 TL üzerinden devamına, fazla istemin ve faiz isteminin reddine, asıl alacak üzerinden%20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takiplerine eski Kanunda yer alan %40 inkar tazminatı uygulanmalıdır. Yeni kanundaki %20 inkar tazminatı ancak bu tarihten sonraki takiplere uygulanabilir. Davacı icra takibini 23/03/2012 tarihinde başlattığı anlaşılmakla, eski kanunda yer alan İİK 67 maddesindeki % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, 6352 sayılı kanunda yer alan % 20 oranının uygulanması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Mahkemece, davacının faiz talebinin yerinde olmadığı kanaati ile reddine karar verilmiş talebin niçin yerinde olmadığı gerekçede tartışılmamıştır. Davacı, adına tahsil edilen paranın kendisine verilmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece davacının bu alacağının ne zaman muaccel olduğu tartışılarak faiz hususunun değerlendirilmesi gerekir. Bu husus tartışılmadan faiz isteminin doğrudan reddi yerinde görülmemiş olup eksik incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.4-İ.İ.K'nun 67/2 maddesi uyarınca icra takibinde bulunan alacaklının icra takibi yapmakta haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkündür. Bir başka deyişle alacaklının icra takibi yapmakta haksız bulunmasının yanında kötüniyetli olduğunun belirlenmesi halinde tazminata hükmedilebilir. Davacının, 55.000 TL yi daha önce tahsil ettiği halde mükerrer olarak tekrar takibe koymakla kötüniyetli hareket ettiğinin kabulü gerekir. Buna göre davallar lehine, bu miktar üzerinden kötüniyet tazminatının koşulları oluşmuş olmasına rağmen, hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentteki nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü betteki nedenlerle kararın davacı yararına, dörüdüncü bentteki nedenle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.