Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23104 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 29555 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... ve vekili avukat ... ile davalı ... vekili avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalıya ait alışveriş merkezinin otoparkına aracını park ettiğini, alışverişini tamamlayıp döndüğünü, aracına bindiğini, sağ ön kapıdan tanımadığı bir erkeğin araca binerek elindeki bıçakla tehdit ettiğini, refleks hareketle bağırarak araçtan dışarı çıktığını, yardım istediğini, şahsın kaçtığını, görevlilerin girişimde bulunmadığını, kapıların kapatılmadığını, olayın örtbas edilmesi yönünde telkinlerde bulunulduğunu, görevlilerin ağır kusurları ve ihmalleri nedeniyle derin üzüntü ve korku yaşağını, olayın etkisinden halen kurtulamadığını ileri sürerek 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, kusurları bulunmadığını, güvenlik tedbirlerinin yeterli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, eylemin davalının hukuki sorumluluğu içinde olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davalıya ait alışveriş merkezinin otoparkında davacıya 3.şahsın haksız fiilde bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşme ilişkisi içinde bulunan taraflar sözeşmenin amacına uygun biçimde, birbirlerine zarar vermemek için her türlü özeni göztermek ve gerekli çabayı sarfetmek zorundadır. Mal ve hizmet sunucusu olan davalı, sorumluluk alanına giren yerlere gelen kişilerin can ve mallarının güvenliğinin sağlanması, tehlikelerden korunması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur. Aksi düşünce yaratılan güven duygusuna ve MK.2.maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olacaktır. Somut olayda, davalının olayın meydana gelmesinde ihmali olduğu, suçlunun kaçmasını engelleyemediği, güvenlik zaafiyeti oluşturduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, davalının kusurlu olduğu kabul edilerek, olayın özelliğine, tarafların durumuna hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bent gereğince diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 2.7.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.