Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23088 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23145 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/01/2013NUMARASI : 2008/275-2013/22Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Y.. R.. Ç.. ile davacı vekili avukat A.. G..'in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, K.. Sitesi ...Blok .. no’lu meskeni 22.5.2004 tarihli sözleşme ile satın ve teslim aldığını, satılan yerin SS K.. Konut Yapı Kooperatifince yapılan bir yer olması nedeniyle ileride istenebilecek aidatlar gözetilerek sözleşmede, satış bedelinden başka bir bedel ödemeyeceğinin kararlaştırıldığını, bilahare kooperatif üyesi yapıldığını ancak kooperatif başkanı da olan davalının arsa sahibine karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle açılan davanın aleyhe sonuçlanması üzerine kooperatifin arsa sahibi ile uzlaşma tutanağı düzenlediğini, bir çok yükümlülük altına girdiğini, bunlardan kendisinin de sorumlu tutulduğunu, oysa ki satış sözleşmesine göre, kooperatifçe istenebilecek aidatlardan sorumlu olmayacağının kararlaştırıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle, 40.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 7.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile de talep miktarını toplam 75.700 TL’ye çıkarmıştır.Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 37.204,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir 2014/23145-23088isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, kooperatif üyeliğine bağlı taşınmazı davalıdan satın aldığını, sözleşmeye göre ileride kooperatif tarafından istenebilecek aidatlardan sorumlu olmayacağının kararlaştırıldığı halde, kooperatifçe, arsa sahibine ve kooperatiften ayrılanlara karşı yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için ödenecek bedelin her bir üyeye paylaştırılarak ödenmesi kararının alındığını belirterek, yaptığı ödemelerin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Dava dışı kooperatif tarafından arsa sahibinin açtığı davalar sonucu kesinleşen tazminat alacağı ve kooperatiften ayrılanlara yapılacak ödemeler, kooperatif giderleri, SGK prim ve cezaları, muhasebe, huzur hakkı, tapu ve tasfiye masraflarının tüm üyelere paylaştırılarak ödenmesine karar verildiği ve bu kararın genel kurulda da kabul edildiği anlaşılmaktadır. Aynı konuda emsal teşkil eden Dairemizin 18.10.2011 tarihli, 2011/348-14630 esas ve karar sayılı bozma ilamında da açıkça vurgulandığı gibi; satış sözleşmesi ile davalı satıcının, ileride kooperatifin isteyebileceği aidat borcunu üstlenmiş olması nedeniyle, davacı, ödemek zorunda kaldığı bedellerin, davalıdan rücuen tahsilini talep edebilir. Mahkemece, davacının yaptığı ödemeler dava dışı kooperatiften sorulmuş, davacı tarafından toplam 42.500 TL’nin, dava tarihi itibariyle ise 5.000,00 TL’nin ödendiği bildirilmiştir. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Davacının sözleşmeye göre rücuen talepte bulunabilmesi için kendisinin ödemeyi yapmış olması gerekir. Dava tarihi itibariyle davacı tarafından henüz 5.000,00 TL ödendiği, kalan kısmın davadan sonra ödendiği anlaşıldığına göre, 5.000,00 TL dışındaki kısım için ayrı bir dava açılıp eldeki dava ile birleştirilerek yargılama yapılması gerekirken, mahkemece “dava tarihine kadarki ödemeler ve o tarihe kadar doğan borçlar” dikkate alınarak, dava tarihinden sonra ödenen kısmın da tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 635,40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 08.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.