Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23087 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24249 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın şubesinden kredi kullandığını, faiz dışında belgelendirilemeyen masraflar alındığını, krediye ilişkin banka ile imzalanan sözleşmelerin müvekkili ile müzakere edilmediğini, bu kredilerden alınan expertiz, komisyon vs gibi masrafların haksız şart oluşturması nedeniyle iadesinin gerektiğini, son 10 yılda kullandığı kredilerin tespiti ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1300 TL nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 3.3.2015 tarihli öninceleme duruşmasında talebini 2286 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.Mahkemece davanın kabulü ile 2286 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş olup hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı delil olarak dava dilekçesinde banka kayıtlarına dayandığını bildirmiş ayrıca bir delil listesi sunmamıştır. Mahkemece banka şubesinden davacının kullandığı kredilere ait sözleşme asıl ve ekleri istenmiş olup bankaca verilen yanıtta davacı adına tüketici ya da konut kredisi kaydının olmadığı bildirilmiştir. Her ne kadar tensip ile belirlenen öninceleme duruşmasında taraf vekillerinin beyanı alınarak, hangi tarafın ibraz ettiği bilinemeyen fotokopi müşteri hesap ekstresine binaen davacının talebi kabul edilmişse de tarafların gösterdiği delillerle davanın ispat edildiği söylenemez. Elde ki davayı davacı belirsiz alacak ve tespit davası şeklinde açmış olsa bile davacı dayandığı vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırmamıştır.(HMK m.194) Öyle ki kredinin niteliği bile açıklanmamıştır. Banka şubesinin verdiği cevaba göre davacının kullandığı konut veya tüketici kredisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kimden sadır olduğu bilinmeyen imza ve onay içermeyen müşteri hesap ekstresi belge niteliğinde değildir. Fotokopi belgeye dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca davalının cevap dilekçesi vermeyerek inkar etmiş sayıldığı, sözleşme ilişkisinin kurulduğuna yönelik açık bir ikrarı da olmadığı gözetilerek yasal delillerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 39,03 TL harcın istek halinde iadesine, 02/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.