MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı,.... Dönüşüm Projesi imzalandığını, sözleşme gereğince davacıya ait taşınmazın davalıya devredildiğini, taşınmaz üzerinde bulunan bina, müştemilat ve ağaç bedeli için belediye takdir komisyonunca 10.136,50 TL bedel tespit edildiğini, bina bedelin %10'u ile ağaç bedeli toplamı olarak 1.335,85 TL'nin davacıya ödendiğini, tüm yapı bedelini değil sadece enkaz bedelini ödediğini, oysa tüm yapı bedelinin ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, takibe yapılan itirazın kaldırılması ile davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın görülmesinin idari yargının görev alanına girdiği ancak eldeki dava icra takibine istinaden açılmış olduğundan ve icra takibinin iptali davalarına idari yargıda bakılamayacağından, davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamına göre; davacıya ait gecekondunun Kentsel dönüşüm projesi kapsamında davalı Belediyeye devri hususunda taraflar arasında sözleşme akdedildiği, davalı Belediyenin elemanlarınca kıymet takdir raporu düzenlenerek davacının gecekondusu, müştemilat ve ağaçları için toplam 10.136,50 TL yapı bedeli ile 1.335,85 TL enkaz bedelinin belirlendiği, belirlenen bu bedellerden sadece enkaz bedelinin davacıya ödendiği, davacının kendisine enkaz bedeli değil tüm yapı bedelinin ödenmesi gerektiği iddiasıyla eldeki davayı açtığı, mahkemece davanın idari yargıda görülmesi gerektiği ancak davanın itirazın iptali şeklinde açılması nedeniyle davacının dava açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verildiği anlaşılmış olup, işbu davada çözülmesi gereken husus davaya bakma görevinin adli yargıya mı, idari yargıya mı ait olduğu hususudur.Benzer bir olayda davanın reddine dair direnme kararı Yargıtay .... Kurulunda görüşülmüş ve Dairemizce de benimsenen bu kararda taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarafların özgür iradesiyle düzenlendiği, davacı tarafından özel hukuk hükümlerine tabi bu sözleşme uyarınca eksik belirlendiği iddia edilen bakiye alacağının talep edildiği, davacının bu talebinin kişisel hakka dayandığı, bu nedenle uyuşmazlıkta idari yargı değil adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu gözetilmiştir. ....10.06.2015 gün 2014/13-1500 esas, 2015/1519 karar numaralı kararı) Bilindiği üzere görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. Bu bağlamda mahkemenin, görevli olup olmadığını talep olmasa dahi kendiliğinden gözetmesi zorunludur. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da oluşmaz. Dava konusu olayda yukarıda belirtilen ...Kurulu kararı dikkate alınarak davacının talebinin özel hukuk hükümlerine tabi kişisel hakka dayalı olduğu, uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle görevli mahkemenin adli yargı mahkemesi olduğu gözetilerek, işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.