MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, alacaklı olduğu senedi icra yoluyla tahsil etmesi için davalılardan ...'a vekalet verdiğini, ... 5.İcra Müdürlüğünün 2008/6494 sayılı dosyasından icra takibine başlanıldığını, verdiği tevkil yetkisine istinaden diğer davalının da yetkilendirilmesi üzerine işi birlikte takip etmeye başladıklarını, takibe dayanak belgenin bono olduğunu ve davalı avukatların 3 yıllık süre içerisinde işlem yapmadıklarından takip borçlusunun ... 5.İcra Hukuk Hakimliğinin 2012/248 esas sayılı dosyasından açtığı takibin iptaline ilişkin dava kabul edilerek Yargıtayca da onandığını, davalıların kusurları neticesinde alacağın tahsil etme imkanının kalmadığını belirterek 30.000,00 TL'nin 20/06/2008 tarihinden itibaren başlayacak ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalılardan ... davaya cevabında, icra takibini yürütmediğini, işlem yapmadığını, yetki belgesinin diğer davalı tarafından tek taraflı düzenlendiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.Diğer davalı ... cevap dilekçesi ibraz etmemiş; ancak duruşmada davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Davacının davalı ... hakkında açmış olduğu davanın adı geçen davalının kusuru olmadığından reddine, davalı ... hakkında açılan davanın KABULÜ ile; 30.000,00.TL'nin 20/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı ...'un temyizine gelince; Dosya kapsamından davacının davalı avukat ...’a 21.11.1996 tarihinde vekalet verdiği, davacı ile davalı arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı, davalı ...’un ... 5. İcra Müdürlüğünün 2008/6494 Esas sayılı dosyasında dava dışı borçlu aleyhine 30.000 TL'lik bonoya dayalı takip başlattığı ve icra dosyasında en son 05.12.2008 tarihinde işlem yapıldığı, bunun dışında herhangi bir işlem yapılmadığı ve icra dosyasının takipsiz kalması nedeniyle düştüğü anlaşılmaktadır.Davacı, davalı avukatların vekalet sözleşmesi gereği işi takip etmediklerini ve bononun 3 yıllık zamanaşımına uğradığını savunarak, bono bedeli olan 30.000 TL'nin 20.06.2008 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ..., kendisinin icra dosyasında herhangi bir işlem yapmadığını savunarak davanın reddini dilemiş; diğer davalı ise davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı avukat ...’un, vekil olarak borçları BK’nun 389 (Yeni 6098 s. TBK.505) ve devamı maddelerinde gösterilmiş olup, vekil üstlendiği iş ve hizmetleri BK.nun 390 (Yeni 6098 s. TBK.506) maddesine göre vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Buna göre vekil sadakat borcunun bir gereği olarak müvekkilinin yararına olacak davranışlarda bulunmak, ona zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorunluluğundadır. Şayet vekil görevini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemiş ve sadakatle vekaleti ifa etmemiş ise,meydana gelen zararlardan sorumludur.Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı avukat ...’un davacıdan aldığı 21.11.1996 tarihli vekalete istinaden ... 5. İcra Müdürlüğünün 2008/6494 s.dosyası ile dava dışı borçlu hakkında takip başlattığı, ödeme emrinin dava dışı borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, alacaklı vekili olarak 5.12.2008 tarihinde borçlunun hesapları, hak ve alacakları için müzekkere yapılması talebinde bulunduğu, ancak bu tarihten sonra dosyada başka bir işlem yapılmadığı ve dosyanın vekil ... tarafından takip edilmediği, borçlu tarafından ... 5.İcra Hukuk Mahkemesine 24/04/2012 tarihinde açılan dava ile şikayette bulunulduğu ve aynı mahkemenin 2012/248 esas - 2012/636 karar sayılı ilamıyla zamanaşımı geçtiğinden ... 5.İcra Müdürlüğünün 2008/6494 sayılı dosyasında icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği eylemde Av. ...'un Avukatlık Kanununun 171, 34, 506 maddeleri gereğince üzerine düşen görevi yapmadığı ve alacaklı ....'in... dayalı olan alacağını tahsil etmediğinden davacının uğramış olduğu zarardan sorumlu olması gerektiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, mahkemece, takip konusu alacağın tahsil edilebilirliği hususu üzerinde durularak bir araştırma yapılmadığı anlaşılmış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu konu üzerinde durulmadığı görülmüştür. Hal böyle olunca; mahkemece açıklanan hususta bir değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenine göre, davalı ...’un sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, 3. bent gereğince davalı ...’un diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 1,50 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalı ...'a iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.