Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23021 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 31597 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davacı..... vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile 15/08/2012 tarihinde özel güvenlik hizmet sözleşmesi akdettiğini, iş bu sözleşmenin 31/12/2013 tarihi itibariyle karşılıklı mutabakatla sona erdiğini, davalı yönetimin sözleşme sona erdikten sonra şirketin eski çalışanları olarak merkezinde çalışan ... ve ... adlı güvenlik görevlilerini taşeron bir firma aracılığı ile çalıştırmaya devam ettiğini, iş bu sözleşmenin cezalar başlıklı 12. maddesinin 2 numaralı bendinde "Yönetim, yüklenicinin temin ettiği görevlileri kendi bordrosuna alamaz. Herhangi bir taşeron firma adı altında kendi merkezinde çalıştıramaz. Aldığı ya da çalıştırdığı takdirde ...'nin her bir personel için bir aylık hizmet bedeli kadar tazminat alma hakkı doğar." hükmünün mevcut olduğunu, haksız rekabet sözleşmesi niteliğindeki bu hüküm gereğince sözleşmenin bir aylık hizmet bedeli olan 13.087,76 TL.'den üç personel için toplam 39.263,28 TL.nin tahsili gerektiğini belirterek 39.263,28 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, DAVANIN KISMEN KABULÜNE, 36.645,00 TL. tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin 12.2. maddesi gereğince davalı yönetimin üç adet personeli sözleşme sona ermesine rağmen ihaleyi alan yeni şirkette çalıştırmaya devam etmesi nedenine dayalı cezai şartın tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece 36.645 TL. tazminat miktarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının cazai şart talebinin değerlendirilmesi hususunda sözleşmenin 12.2. maddesinin yorumu önem arz etmekte olup, bu doğrultuda mahkemece yapılan hesaplama ve gerekçesinin ihtilafı açıklayıcı nitelikte olmadığı görülmüştür. Buna göre; davacının talep edebileceği cezai şartın hesabında esas alınacak her bir personel için aylık hizmet bedeli belirlenirken, hangi ölçütün dikkate alınacağı konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan rapor alınarak sözleşmenin 12.2. maddesinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Mahkemece sözleşmenin 12.2.maddesindeki düzenleme cezai şart olarak nitelendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de 6098 s.TBK'nun 182/son maddesinde yer alan "hakim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir" hükmü gözönüne alınarak, hükmolunan cezai şartın aşırı olup olmadığı ve bundan davalı taraf yararına indirim yapılması gerekip gerekmediği hususunun tartışılarak sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenine göre, davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın taraflar yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 625,80 TL harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde davalı için karar düzeltme yolu açık, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca davacı için karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.