Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22857 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12257 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, taraflar arasında araç satış sözleşmesi imzalandığını, bedelin davalıya çek verilmek suretiyle ödenmesine rağmen davalının haksız olarak hakkında icra takibi başlattığını, davalıya teslim edilen... Şubesine ait 30/04/2012 tarihli ve 0025915 nolu 7.500,00 TL bedelli çek ile yine aynı bankaya ait 30/03/2012 tarihli 0025914 nolu 7.500,00 TL bedelli çeklerin tahsil edildiğini, davalıya bu satıştan kaynaklanan başka bir borcunun bulunmamasına rağmen alacaklının kötü niyetli olarak hakkında icra takibi başlattığını, vekili olduğunu beyan eden Av.... Döşemeci'nin yekisi olmadığı halde, sürelerden feragat ve ve borcu kabule ilişkin talebine istinaden aleyhinde başlatılan icra takibinin İcra müdürlüğünün 28/12/2011 tarihli kararı ile kesinleştiğini ileri sürerek 27/11/2011 tarihli araç satış sözleşmesi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmede ve vekalette belirtilen çeklerin kendisine teslim edilmediğini ve ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın kabulüne,... icra müdürlüğünün 2011/3635 esas sayılı dosyasında yer alan 27/11/2011 tarihli vasıta satışından dolayı davacının borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile taraflar yapılan 27.11.2011 tarihli araç satış sözleşmesi nedeniyle hakkında başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı çek verilmek suretiyle ödendiği iddia edilen çeklerin kendisine teslim edilmediğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, "27/12/2011 tarihli ... 25.Noterliğinin 51593 yevmiye nolu araç satış sözleşmesinde satıcının aracın bedelinin tamamını aldığı belirtilmiştir. .... İcra Müdürlüğünün 2011/3635 esas sayılı dosyasında borç sebebi vasıta satışından doğan alacak olduğu belirtilmiş ekinde yer alan vekaletnamede araç satışından veya 30/03/2012 ve 30/04/2012 tarihli çekler dolayısıyla verildiği anlaşılmaktadır. Vekaletnamede sözü geçen çeklerin miktarının 15.000 TL olması ve çek bedellerinin ödenmiş olması, araç satış sözleşmesinde de bedelin ödendiğinin belirtilmesi, çekin hamiline yazılı olması nedeniyle 3.kişilere verilmek suretiyle tahsilinin mümkün olması da bir arada değerlendirildiğinde davacının davalıya vasıta satışından dolayı borçlu olmadığı anlaşılmıştır. " gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında 27.11.2011 tarihinde noterden araç satışının gerçekleştirildiği ve bu satış nedeniyle davacı tarafça araç bedeli olarak çeklerin verildiği uyuşmazlık konusu değildir. İhtilaf bu çeklerin davalı tarafa teslim edilip edilmediği ve bedelinin davalı tarafından tahsil edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. 28.11.2011 tarihinde davalı tarafça davacı aleyhine yapılan... İcra Müdürlüğünün 2011/3635 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde borçlu ... vekili Av. ...n 28.12.2011 tarihinde,.... plakalı aracın haczine muvafakat ettiğini, borcu aynen kabul ettiğini beyan ederek imzaladığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça vekilin yetkisi olmadığı iddia edilmiş ise de 27.11.2011 tarihinde davacı tarafından Av. ....'ye vekalet verildiği, vekalette vekilin borcu kabul yetkisi bulunduğu görülmektedir. Bu durumda davacı bu kabul beyanı ile bağlıdır. Üstelik çeklerin davalı tarafa teslim edildiği davacı tarafça usulüne uygun olarak ispat edilmiş de değildir. Hal böyle olunca, mahkemece davacı tarafından çeklerin davalıya teslim edildiği çek bedellerinin davalı tarafça tahsil edildiğine ilişkin iddasını ispat edememesi ve icra dosyasına yapılan borcun kabulüne ilişkin beyan dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.