Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22754 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9869 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı, davalı ve ihbar olunanlardan ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.K A R A RDavacı,... Toplu Konut Uygulaması kapsamında inşa edilen bir bağımsız bölümü satın aldığını, blokların ortak kullanım alanlarında ayıp ve eksikler bulunduğunu, site yönetimi tarafından .. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/15 D.İş dosyası ile 04.03.2010 tarihinde tespit yaptırıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere eksik ve ayıplı işler nedeniyle uğranılan 5.285,00.TL maddi zararın tespit tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., ayıp ihbar mükellefiyetinin yerine getirilmediğini, zamanaşımına uğradığını, tüketici adına site yönetimi tarafından ayıp ihbarında bulunulamayacağını, taşınmazların projesine uygun, sorunsuz bir şekilde teslim edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.870,92.TL' nın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.1-İhbar olunan ....' nin mahkeme kararını temyiz etme hakkı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalının temyizi yönünden; 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.’ nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890.00.TL.’ ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu' nun 23.2.2005 gün ve Esas 2005/13-32, Karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay Daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu' nun 10.06.2015 tarih ve 2013/22-2223 Esas 2015/1536 Karar sayılı kararı gereğince, tarafların temyiz talebinde bulunup bulunamayacakları davanın kabul ve red miktarlarına göre ayrı ayrı belirlenecektir. Temyiz eden davalı tarafından talep edilen miktara göre kabul edilen miktar karar tarihi itibariyle 1.890.00.TL.’yi geçmediğinden HUMK.’ nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.3-Davacının temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan .... ile davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, 3. bent gereğince davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 102,60 TL. kalan harcın davalı ve ihbar olunandan alınmasına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 1.7.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.