Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2269 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 38258 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı kulüp ile 22.10.2010-31.05.2012 dönemine ilişkin teknik adam sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmenin karşılıklı olarak 06.07.2011 tarihinde sonlandırılarak kendisine 45.000 TL ödeme yapılması kararlaştırılmasına rağmen bu ödemenin yapılmadığını, bu fesih işleminden sonra davalı ile 11.07.2011- 31.05.2013 dönemini kapsayan yeni bir teknik adam sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede kararlaştırılan aylık ücretin eksik ödenmesi nedeniyle Teknik adam talimatına göre verilen ihtara bağlı haklı olarak sözleşmeyi 18.02.2013 tarihinde feshettiklerini ileri sürerek; ilk sözleşmesinin sonlandırılması nedeniyle doğan 45.000 TL ile ikinci sözleşmenin fesih tarihine kadar ödenmeyen 30.000 TL aylık ücretin 08.02.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, sözleşmenin haklı feshi nedeniyle 4 ay 20 günlük döneme ilişkin mahrum kalınan 32.500 TL menfi zarara konu tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davacı alacağının 50.273 TL olduğunu, muhasebe şirketinin kayıtlarında inceleme yapılması gerektiğini, bu durumda gerçek alacak miktarının ortaya çıkacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; 75.000 TL ücret alacağının fesih tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, 24.196,67 TL fesih tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmişhüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Davalı tarafından fesih tazminatına ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Davacı, davalı ile yapılan teknik adam sözleşmesi kapsamında doğan alacaklarının tahsili amacıyla Teknik Adamların Statüsü ve Çalışma Esasları Talimatının 17. maddesine uygun olarak 05.02.2013 tarihli ihtarname ile davalıdan 85.273 TL alacağın 7 gün içinde ödenmesini talep ettiği, davalının ihtarnamede tanınan makul sürede ödeme yapmaması üzerine davacının 18.02.2013 tarihli ihtarname ile alacağının ihtarnamede tanınan sürede ödenmemesi nedeniyle haklı olarak sözleşmeyi feshettiği anlaşılmaktadır.Taraflar arasındaki hukuki ilişki genel hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup,buna ilişkin TBK 408 maddesinde; ”İşveren, işgörme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellerse veya edimi kabulde temerrüde düşerse, işçiye ücretini ödemekle yükümlü olup, işçiden bu edimini daha sonra yerine getirmesini isteyemez. Ancak, işçinin bu engelleme sebebiyle yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar ücretinden indirilir.“Aynı yasanın 437. maddesinde “ Haklı fesih sebepleri, taraflardan birinin sözleşmeye uymamasından doğmuşsa o taraf, sebep olduğu zararı, hizmet ilişkisine dayanan bütün haklar göz önünde tutularak, tamamen gidermekle yükümlüdür.Diğer durumlarda hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak haklı sebeple feshin maddi sonuçlarını serbestçe değerlendirir.” şeklinde yasal düzenlemelere yer verilmiş olup,bu yasal düzenlemeler kapsamında kural olarak, hizmet akdinin tarafı olan işçi sözleşmenin haklı feshi halinde dönem sonuna kadar olan ücretini isteyebilir. Bununla birlikte işçinin sözleşmenin yerine getirilmesinden kurtulması tamamıyla başka bir iş yapmaması sonucunu vermemektedir. Çalışma gücü serbest kalan işçi mesleğine uygun bir iş aramak ve bu yoldaki çabasını ispatlamak zorunda olup, yeni bir iş bulmak yoluna gidecek ve o işten sağlayacağı kazancı, işverenden alacağı ücretten indirecektir. İşçinin bu dönem içerisinde kazanacağı para göz önüne alınarak işveren ile yapılan sözleşmeye konu işi yapmaması nedeniyle tasarruf ettiği giderler de ücretten indirilecektir. Ayrıca işçinin kazanmaktan kasten kaçındığı paralar da mahsup işlemine tabi tutulacak, böylece işçinin zararın artmasına yol açacak davranışları önlenmiş olacaktır. Somut uyuşmazlık itibariyle taraflar arasında genel hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen Teknik Adam sözleşmesi yapıldığı, davacının ihtara rağmen sözleşmeden doğan alacağının ödenmemesi üzerine sözleşmeyi makul süre içinde haklı olarak feshetmekle, kalan sözleşme süresine ilişkin olarak fesih tazminatı talep hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafından fesih tazminatının hesaplanmasına esas aylık ücret yönünden, sözleşmenin feshinden sonra kalan süreye karşılık gelen miktarlara ilişkin olarak yapılacak hesaplamada; davacı teknik adamın mesleki birikimi ve tecrübesi itibariyle sözleşmenin feshedildiği dönem göz önüne alınarak davacının aynı veya pek yakın koşullarda ne kadar süre içerisinde iş bulabileceği ve ne oranda kazanç sağlayabileceği tespit edilerek söz konusu dönemde davacının kazanmaktan bilerek kaçındığı kazanç ile sözleşmeye konu işi yapmaması nedeniyle tasarruf ettiği giderler de ücretten mahsup edilerek diğer taraf aleyhine haksız ve sebebsiz zenginleşmesine sebeb olmayacak şekilde hakkaniyete uygun bir tazminat belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.