Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22557 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13139 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı şirketten 04.07.2014 tarihinde...sipariş numarası ile baza,baza başlığı, yatak, alez, yatak koruyucu gibi toplam 11.597,00 TL bedelli eşyaları aldığını, ancak yataklardan kötü kokular geldiğini, haricen davalının deposunu su bastığını öğrendiğini ve bu nedenle kullanamadığını, keza bazadaki çivilerin de küflü olduğunu, bu nedenlerle değiştirme talebinde bulunduğunu, ancak davalı şirketin buna yanaşmadığını belirterek satın almış olduğu malların iadesi ile bedelinin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile, Davacı tarafından davalıdan satın alınan,....) tek kişilik 100x200 cm ölçülerindeki metal aksamında paslanma ve kenar döşemesinde çapları 3 mm'ye varan 4-5 adet delik olan bazanın ayıplı olması nedeniyle,baza bedeli olan 370.00 TL.nin bazanın davalı tarafa teslim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, karar verilmiş; hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı eldeki dava ile satın aldığı malların ayıplı olduğunu, yataktan kötü kokular geldiğini, kullanamadığını, maldan yararlanamadığını ileri sürerek ayıplı mal için ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, malda üretimden kaynaklı bir ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Dava, davalı tarafından satışı yapılan malların ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak; bedel iadesi istemine ilişkin olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 11. maddesi hükmü gereğince; tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunu anlaması halinde satıcıdan, ayıpsız misliyle değişim ya da verilen bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için gerekli onarımın yapılmasını isteyebilir. Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya bakılacak olursa; davacının malların ayıplı olduğuna ilişkin iddiası kapsamında mahkemece ağaç işlerinde uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporunda özetle; koku olan yatak ve bazaların bulunduğu odaların kapalı olduğu, koku olmayanların ise lavabo bülümündeki menfezden hava aldığı bu nedenle kokmadığı, yatak ve bazaların imalatında ...... ve kumaşlardan oluşan kokunun ambalaj açıldıktan sonra ortaya çıkan geçici bir koku olduğu, bu durumların ayıp niteliğini taşımadığı, 04.07.2014 tarihli .... nolu sipariş fisinin beşinci sırasındaki tek kişilik 100x200 cm ölçülerindeki ....bazanın birinin metal aksamında paslanma ve kenar döşemesinde çapları 3 mm' ye varan 4-5 delik olduğu, bunun açık ayıp niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, sipariş fişinin beşinci sırasındaki tek kişilik 100x200 cm ölçülerindeki R.... birinin metal aksamında paslanma ve kenar döşemesinde çapları 3 mm' ye varan 4-5 delik olduğu, bunun açık ayıp niteliğinde olduğunu bunun dışındaki ürünlerin ayıplı mal niteliğinde olmadığı, açık ayıp bulunan baza dışındaki dava konusu diğer ürünlerde 6502 sayılı yasanın 8 ve 11. maddesindeki yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacının iddiası yataklardan kötü koku gelmesi, bu sebeple maldan yararlanamadığına ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi bu konuda uzman olmadığı anlaşılmakla, konusunda uzman bilirkişiden oluşan yargıtay mahkeme ve taraf denetimine elverişli bir rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.