Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2255 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3541 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat . .. ile davalı ... ve diğerleri vekili avukat . ., diğer davalı ... AŞ vekili avukat ... duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ...’nın avukat olarak vekaletini üstlenerek diğer davalılar aleyhine şirket hisse devrinin iptali talebiyle İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/529 Esas sayılı dosyasına konu davayı açtığını, bu davanın devamı sırasında davalı müvekkili ...’nın diğer davalılar ile sulh olarak davadan feragat ettiğini, davalı ...’nın diğer davalılarda 3.000.000 TL değerinde hissesinin bulunmakla sözleşmeye göre bunun %25 karşılığı 750.000 TL vekalet ücreti alacağının doğduğunu ileri sürerek; imdilik 10.000 TL vekalet ücretinin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ...’ya ilanen tebliğ yapılmış olup, davaya cevap vermemiş ve duruşmalar katılamıştır.Diğer davalılar cevaplarında bu vekalet ilişkisine konu davalarda davalı ... ile sulh olmalarının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, davalı ... ile yapılan Avukatlık sözleşmesine göre davalıya vekaleten İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/529 Esas sayılı dosyasına konu davayı açtığını, bu davanın devamı sırasında davalıların aralarında sulh olmaları sonucu davalı müvekkili Sadıka Gül’ün davadan feragat ettiğini ileri sürerek, sulh olunduğu iddia edilen 3.000.000 TL üzerinden sözleşmede belirlenen %25 oranına karşılık gelen vekalet ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiş, diğer davalılar ise sulh anlaşması yapıldığına dair davacı iddialarını kabul etmemiştir. Davacı, davalı ... ile diğer davalılar arasında sulh anlaşması yapılması nedeniyle davadan feragat edildiğine dair iddialarını yasal deliller ile ispat edememiştir. Bu itibarla dava konusu vekalet ücreti alacağından davalı ... dışında diğer davalıları Avukatlık Kanununun 165. maddesine göre sorumlu tutmak mümkün değildir.Davacı ile Davalı ... arasında önce 20.07.2010 tarihli Genel Hukuk danışmanlık sözleşmesi yapılmış ve bu sözleşmeye göre verilen danışmanlık hizmetinin devamı sırasında dava açılmasına ihtiyaç duyulması üzerine 05.08.2010 tarihli Avukatlık sözleşmesi yapılmıştır. Bu avukatlık sözleşmesine bağlı olarak davacı avukat tarafından davalıya vekaleten 02.09.2010 tarihinde İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/529 Esas sayılı dosyasına konu davanın açıldığı, bu davaya ilişkin yargılamanın devamı sırasında 09.11.2010 tarihinde davalı ... tarafından davadan feragat edilmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 05.08.2010 tarihli Avukatlık sözleşmesinin vekalet ücretine ilişkin 3/d maddesinde avukat tarafından açılacak davalarda kazanılacak bedelin %25’lik kısmının avukatlık ücreti olarak avukata ödeneceği, aynı sözleşmenin 5. Maddesinde ise davacı avukat tarafından takip edilen davada müvekkilin feragatı halinde ücretin tamamının ödeneceği kararlaştırılmıştır.Bu sözleşme hükümlerine göre davacı avukat tarafından takip edilen İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/529 Esas sayılı dosyasına konu davada asilin feragatı nedeniyle, davacının sözleşmenin 3/d maddesine göre hesaplanacak ücrete hak kazandığının kabulü gerekir.Hal böyle olunca mahkemece vekalet ilişkisine konu İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/529 esas sayılı dosyasında harçlandırılan dava değeri üzerinden sözleşmenin 3/d maddesine göre %25 oranı üzerinden yapılacak hesaplamaya dayalı olarak tespit edilecek vekalet ücretinden davalı ...’ün sorumlu olduğu kabul edilerek, buna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1350,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.