Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22485 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11035 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile imzalanan 09/10/2012 tarihli sözleşme ile davalıya kredi kullandırıldığını, davalının kredi borcunu ödememesi üzerine Nevşehir 1. İcra Müdürlüğünün 2013/3637 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, takibin 4.915,99 TL asıl alacak, 128,33TL işlemiş faiz ve 6.42TL BSMW üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı banka ile tüketici konumunda bulunan davalı arasında tüketici kredisi kullanımına ilişkin sözleşme imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.