MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, vekili aracılığıyla davalıdan 14.7.2008 tarihli noter satış sözleşmesi ile 2. el bir araç satın aldığını, ardından aracı dava dışı ... 2.12.2008 de sattığını, satın alan bayram'ın aracın 18.1.2006 tarihinde pert olduğunu öğrendiğini ve kendisine karşı açtığı tazminat davasını kazandığını, davalının aracı kendisine satarken bu konu ile ilgili bilgi vermediğini, aracı normal değerinde satın aldığını, dava dışı bayram'ın açtığı dava sonucu mahkemenin kendisi aleyhine 6 bin liraya hükmettiğini, bu parayı 7.863,00 lira olarak dava dışı bayram'a ödediğini, 7.863,00 TL nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın 7.862,80 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacı, davalıdan satın aldığı araç ayıplı olduğundan ve bu nedenle aracı sattığı dava dışı kişiye kesinleşen mahkeme ilamı ile ödeme yapmak zorunda kaldığından bahisle zararının davalı tarafından tazminini istemiş, davalı ise davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının dava dışı şahsa ödediği miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu aracın davalı tarafından davacıya satılmadan çok önce pert olduğu kesinleşen mahkeme ilamı ve dosya kapsamı ile sabittir. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Ancak dava konusu alacak tarafların kendi iç ilişkilerine göre belirlenmelidir. Davacı 3.kişiye ödediği miktarı davalıdan isteyemez. Davacı ancak davalı ile arasındaki sözleşme hükümlerine göre davalıdan zararını talep edebilir. O halde mahkemece, davacının talep edebileceği miktarın taraflar arasındaki sözleşmeye göre gerekirse bu hususta bilirkişi raporu alınmak suretiyle belirlenip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 135,00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.