MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalı ile aralarında 7500 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiğini, tapu kaydının bu güne kadar devrinin sağlanmadığı gibi, taşınmazın teslim edilmediğini ve devre mülkten yararlanamadığını, 25.01.2015 tarihli ihtarname ile sözleşmeden cayma hakkını kullandığını, ödediği bedelin iadesi için yaptığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, % 20 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, Beypazarı Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak, yetkisizlik itirazında bulunmuş ve davanın esastan reddini dilemiştir.Mahkemece, devre mülk sözleşmesine konu taşınmazın tapusunun davacıya devredildiği, sözleşmenin feshedilmesi halinde tapunun da iptalinin gerekeceği, bu durumun taşınmazın aynına ilişkin bulunduğu, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı ile davalı şirket arasında 8.2.2015 ve tarihli hisseli gayrimenkul sözleşmesi (devremülk sözleşmesi)’nin imzalandığı, sözleşmenin konusunu teşkil eden tapunun ise davacıya devredildiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, sözleşmenin iptal edilmesi halinde tapusunun da iptalinin gerekeceği, taşınmazın aynına ilişkin değişiklik içerecek davanın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekeceği kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, davacının eldeki davadaki talebi sadece ödediği bedellerin tahsiline ilişin olup, tapu iptal ve tescil gibi taşınmazın aynına ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. Öte yandan yargılama esnasında da taşınmazın aynına ilişkin araştırmayı ve tartışmayı gerektirecek bir hususta yoktur. Bu itibarla, eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin dava gibi değerlendirilmesi mümkün değildir. 6100 Sayılı HMK’ nun 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ayrıca, 4077 sayılı yasanın 23/3. madde ve fıkrasına göre de, tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir ki, bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Dosya kapsamından davacının ikametgahının Ankara olduğu anlaşılmakta olup, dava yetkili yerde açıldığından işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 25/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.